Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Mâh

Mâh
@hiilalkarabulut
Psikolog
100 okur puanı
Ocak 2020 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
"... /kimseye bağırmadım/ kimseye saldırmadım/ acılarımı kendim çektim her zaman/..."
Sayfa 52 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Sevgi asla sevenden daha iyi değildir. Hainler haince sever, sert olanlar sertçe sever, zayıflar zayıfça sever, aptallar aptalca sever ama özgür bir adamın sevgisi hiçbir zaman güvenli değildir. Sevilenin hiçbir kazancı yoktur. Yalnızca seven, sevgisinden bir kazanç elde eder. Sevilen ise sevenin içe dönük düşmanca bakışları altında kırpılır, etkisiz hâle gelir, donar.
Sayfa 214 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Hepimiz -onu tanıyan herkes- pisliğimizi ona silerek temizledikten sonra çok erdemli hissettik kendimizi. Onun çirkinliğinin üstüne bindiğimizde hepimiz çok güzeldik. Sadeliği bize süsledi, suçu günahlarımızdan arındırdı, çektiği acı sağlıkla ışıldamamızı sağladı, acayipliği sayesinde mizah anlayışımız var zannettik. Onun konuşamaması, kendimizi dilbaz sanmamızı sağladı. Yoksulluğu bizi bonkör kıldı. Karabasanlarını bile -kendi kabuslarımızı bastırmakta- kullandık. O da bize izin verdi, böylelikle onu hor görmemizi hak etti. Egolarımızı onun üzerinde biledik, karakterlerimizin içini onun kırılganlığıyla yumuşacık doldurduk ve güçlü olduğumuz yanılsamasıyla esnemeye koyulduk.
Sayfa 213 - Pecola için…Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kötülük vardı çünkü Tanrı tarafından yaratılmıştı. O, yani Tanrı aylakça ve bağışlanamaz bir hatalı yargıda bulunmuş, kusurlu bir evren tasarlamıştı. Teologlar yozlaşmayı, insanoğluna sınayan, onun mücadele edip zaferle aşacağı bir araç olarak kabul ediyor, yozlaşmanın varlığını bu şekilde gerekçelendiriyorlardı. Kozmik düzenin zaferiydi bu. Ama aslında bu düzen Dante’nin düzeniydi; kötülüklerin ve yozlaşmanın tüm seviyelerinin muntazaman ayrıştırılmasına ve birbirlerine karıştırılmamasına dayanıyordu.
Sayfa 181 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
her şeyi bilen Yabancı’nın şarkısı…
tut elimden ulu tanrım bana yol göster, ayağa kaldır beni yorgunum, zayıfım, yıprandım fırtınalar koparken, gece boyunca al beni ışığa götür tut elimden ulu tanrım, bana yol göster yolum dara düştüğünde kal yanımda ulu tanrım, hayatımı kaybetmek üzereyken duy haykırışlarımı, duy seslenişimi düşmeyeyim diye tut elimden tut elimden ulu tanrım, bana yol göster.
Sayfa 120 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Bu işin sırrı neydi? Bizim neyimiz eksikti? Bu niçin önemliydi? Hem ne anlamı vardı? O zamanlar art niyet taşımaksızın ve kibirsizce hâlâ kendimize âşıktık. Kendimizle barışıktık, duygularımızın bize sunduğu yeniliklerden keyif alırdık, kirimize pasımıza bayılır, yara berelerimizi ilgi ile incelerdik; bu değersizliği kavramamız mümkün değildi. Kıskançlık anlayabildiğimiz ve doğal bulduğumuz bir şeydi - başkasının sahip olduğu şeylere sahip olma arzusuydu bu; ama haset, bizim için tuhaf, yeni bir duyguydu. /../ Korkutucu olan “Şey”, bizi değil “onu” güzel yapan “Şey”di.
Sayfa 80 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Babamın suratı bir inceleme alanı. Kış, suratına yerleşir ve yönetimi ele geçirir. Gözleri, düşmek üzere çığlarla kaplı uçurumlara dönüşür; yapraksız ağaçların kara dalları misali kaşları eğilip bükülür. /…/Alevlerini koruyan bir ateş tanrısı gibi, ısının eşit miktarda yayılabilmesi için hangi kapıları kapalı ya da açık tutacağımıza dair talimat verir, çalı çırpı yerleştirir, kömürün kalitesi üzerine konuşur, bize ateşin nasıl karıştırılacağını, besleneceğini ve külleneceğini öğretir.
Sayfa 67 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Saklanmak için en uygun yer sevgiydi. İşte saf bir sadizmden yapmacık bir nefrete ve düzmece bir sevgiye geçiş böyle gerçekleşti.
Sayfa 27 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Mutluluk, bir şeyin olacağından emin vaziyette onu beklemek demekse eğer, biz mutluyduk.
Sayfa 20 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
224 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
En Mavi Göz
En Mavi GözToni Morrison
8/10 · 1.967 okunma
Reklam
Mâh tekrar paylaştı.
Cahilsin; okur, öğrenirsin. Gerisin; ilerlersin. Adam yok; yetiştirirsin, günün birinde meydana çıkıverir. Paran yok; kazanırsın. Her şeyin bir çaresi vardır. Fakat insan bozuldu mu, bunun çaresi yoktur.
Sayfa 91 - Dergah Yayınları
48 syf.
8/10 puan verdi
Nasıl Ölünür
Nasıl ÖlünürEmile Zola
7.4/10 · 15,3bin okunma
Yaşam kısadır ve insanın zamanını yitirmesi günahtır. Canlı bir insanım, öyle derler. Ama canlı olmak da insanın canlılıkta kendini yitirdiği ölçüde gene zamanını yitirmesidir. Bugün bir duruştur ve yüreğim kendi kendini karşılamaya gidiyor. Gırtlağıma gene bir iç sıkıntısı sarılıyorsa, bu ele gelmez anın parmaklarım arasında cıva incileri gibi kayıp gittiğini duyduğum içindir.
Sayfa 69 - Tersi ve YüzüKitabı okudu
Yaşama umutsuzluğu yoksa, yaşama aşkı da yoktur.
Sayfa 65 - Yaşama AşkıKitabı okudu
Günlerden beri tek sözcük çıkmamıştı ağzımdan, tutulmuş haykırışlarla, ayaklanmalarla patlıyordu yüreğim. Bana kucağını açan biri olsaydı, çocuklar gibi ağlayabilirdim.
Sayfa 55 - Ruhta ÖlümKitabı okudu
İçinde kendi kendim olmaktan çıktığım bu gece nereye kadar gidecek?
Sayfa 45 - Evetle Hayır ArasındaKitabı okudu
358 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.