Kalabalık geceleri bekleyen yalnız kahvaltılar için hep acele ediyorduk. Yağsız beyaz peynir tadında ilişkiler kuruyorduk. Seviyorduk. Sevmeyi seviyorduk. Bazı elele yürüyüşlerde yağmur yağsın istiyorduk. Hangi sevdanın üstüne yağmur yağsa, biz onu aşk belliyorduk. Hijyene önem vermiyorduk. Beyaz çarşafların üstündeki lekeler aşklarımızın haritalarıydı. Hangisi biz, hangisi yavru vatan oradan anlıyorduk. ~son~
Sel Yayıncılık 6. BaskıKitabı okudu
Bu yazıyı okurken başka şeyler düşünen okurlarla, hiçbir şey düşünmeden satırlar üzerinde düşüncesiz bir göz gezintisi yapan okurların toplamını, ülkedeki okuma yazma bilenlerin sayısına böldüğümüzde sonuç kaç olacaktı?
Sayfa 9 - Sel Yayıncılık
Reklam
Bir şeyin gerçekten "öyle olması" önemli değildir zaten, "öyle sanılsın" yeter.
Yani okur dü­şündüğünü düşünen yazarı mı sever?
Sayfa 12 - Sel yayıncılık
Kırmızı gül aşk demekmiş! Yok ya? Bütün aşklar aynı şey de­mek değil ki!
Sayfa 26 - Sel yayıncılık
Daha yavaştık eskiden ... Demleye demleye konuşuyor, seviyorduk. .. Hemen sevişmiyorduk. .. Karpuz yemek için efendi gi­bi temmuz ayını bekliyorduk.
Sayfa 27 - Sel yayıncılık
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.