Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kahraman kız veya erkek farketmez ...
👉... Baba kızını yurda bırakıyor, Kız babasına: “Baba bari 100 TL versen diyor” Baba: “Kızım vallahi yok” diyor. ✍️... Kız boynu bükük yurda girerken konuşmayı duyan bir esnaf babaya 500 TL uzatıyor ve çabuk diyor kızını geri çağır arka cebimde kalmış, al bu parayı de diyor. ✍️... Adamın gözleri dolu dolu önce yok diyor ama sonra alıyor parayı ve
YUSUF'U BULUP BANA GETİRİN! Değerli dostlar! Okuyacağınız bu hikâye yaşanmış, gerçek bir hikâye. Daha yeni dinledim. 13 yaşında babasını kaybetmiş bir çocuk, 5 çocuğu ile dünya meşgalesi altında kalan annesine yardım etmek amacıyla evin geçimini katkı sunmak için bir iş yerinde çalışmaya başlıyor. Bir iki ay sonra iş yeri sahibi bu çocuğa
Reklam
Uzaklara dalan bir göz varsa, yakınlarda yarım kalan bir hikaye vardır (alıntıdır)
Borsa hikayesi(Alinti)
---Tavan ve taban hikayesi!!! Spek kagitlarin hikayesi !!!--- bak sana hayattan örnek vererek anlatacağım.. hiç unutmayacaksın.. diyelim ki ramazan da fırında pide kuyruğu var.. sen de almak istiyorsun.. ve tavan fiyat 3 tl.. ne yaapacaksın.. araya kaynak olmaz.. kavga çıkar.. en arkaya geçeceksin.. fırıncının(speğin) istediği kadar pide o gün
Seneca - Cicero - Felsefe Okulları
_Lucius Seneca_ _Ölçüsüz isteklere kapılmış, kibirle başkalarını hor görmüş, zorbalıkla zaferler kazanmış, kalleşçe ihanet etmiş, namussuzca kazanç sağlamış, sınırsız bir açgözlülük göstermiş, utanmazca savurganlıklar yapmış kişi, kaçınılmaz olarak korkar kendi belleğinden. _Korkunun sebebi bilgisizliktir. _Hayatını kaybetmekten daha acı bir şey
Yer: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 1943
Mağusa Limanı yürek burkan hikayesi ile büyük bir merak uyandırır. Mağusa Limanı türküsünü dinleyen pek çok kişi bu dokunaklı türküde değinilen hikayeyi detayları ile öğrenmek ister. Bu dokunaklı hikaye Mağusa Limanında hamal olarak çalışan Ali'nin hikayesi olarak bilinmektedir. Ali, teninin esmerliğinden ötürü Arap lakabını almıştır. Arap
Reklam
Bir bizlik hikayesi kitabından alıntıdır...
"Şimdi kitabın bir bölümünü daha yaşamak için İstanbul'a doğru gidiyordu. Umduğuda bulduğuda hiç şüphesiz kaçtığı kendisiydi. Şimdi sadece gönlüne sükuneti muhafız kılmalıydı. İçeride yaşanacak olan büyük hesaplaşmaları bir küçük kafes içinde çözecek, gerisin geriye en baştan gelecekti. Şu vakte kadar hangi yolu denediyse sonu intihar ile biten can ve zaman, artık bir kuş gibi süzülmeliydi. Artık başın sonunda ve nefesi daralıyordu. Bilmiyordu daha kaç hikaye yaşanacak ama kendisi de umuda kelepçe vuramıyordu..." #Eyüp Sultan Hz. Kabristanı
9 Canlı
9 CANLI (Bir Kedinin Hatıra Defteri) … “Şu insanları hiç anlamıyorum doğrusu. Hem kuyrukları yok, hem elbise giyiyorlar. En anlamadığım ise hepimiz gibi dört ayak üstünde değil, iki ayak üstünde durmaları. Sence de tuhaf değil mi bu?” “Bana tuhaf gelmiyor artık. Bu dünyada insanlarla birlikte oldukça uzun bir süredir yaşıyorum. Hepsinin de bir açıklaması var ama zamanımız yetmez bunları açıklamaya. Ben de gençliğimde eve yiyecek paketleriyle geldiklerinde avlandıklarını sanırdım.” “A-aa, avlanmıyorlar da nerden buluyorlar peki?” “Para adını verdikleri kâğıt parçalarını verip istediklerini alıyorlar.” “Ben hiçbir şey anlamadım. O dediğin şeyi yani parayı nereden buluyorlar peki?” “Hepsi de çalışıyor, üretiyor, taşıyor, bitki ve hayvan yetiştiriyor, bunları verip karşılığında para alıyorlar. O parayla da ihtiyaçlarını karşılıyorlar.” “Offf, ne kadar karışık bir düzen kurmuşlar şu insanlar. Zaten ön ayakları arka ayaklarına benzemiyor. Arka ayaklarıyla yere basıp yürürken ön ayaklarıyla birçok şey yapabiliyorlar.” “Haklısın, ben de yıllarca uğraştım bunları anlayabilmek için. Hatta kitap okumayı bile öğrendim, biliyor musun? Artık ‘hav’ ve ‘hev’ kelimelerinin nasıl yazıldığını biliyorum.” “İnanılmaz, çok güzel ama insanların dilinde o kadar çok kelime var ki, ben birçoğunu anlamıyorum. Ama merak etme, işime gelenleri öğrendim. Mama ve su ne demek, onları biliyorum.” ... 9 Canlı kitabımdan alıntıdır. Kitap yazım aşamasındadır. Yılmaz Örmeci
92 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.