Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

helin Çelik

helin Çelik
@hllin
Bir kavganın güzelliğinde...
"Dağdaki gerillalar için iki durumda sigaranın tadı doyumsuz oluyordu. Biri yapılan başarılı bir eylemin geri çekilmesinden sonra mola verirken içilen sigara, diğeri tam tersine acı kayıpların hüznü duygulara çöreklendiği vakittir!"
Reklam
"Hayata dair hiçbir şey büyük bir acı kadar büyük kılmaz insanı."
Çok netti, aşkın olmazsa olmazı özgürlüktü. Yabancılaşma varsa, kendi olmaktan çıkma varsa özgürlük yok demekti. Aşk kişinin kendini kaybetmesi değil, bulması olmalıydı.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İşte yüreğimizde taşıdığımız, bizleri var eden varlığımıza anlam veren umutlarımızla yaşıyoruz bugün..! Acıya gömülmüş yaşam gerçeklerini arıyoruz durmadan, yılmadan ve bıkmadan... O acılı ayazı düşerken geceye gözlerim doluyor. Kimlerin acısı düşmedi ki bu yüreğe... Kimler çapraz ateşlere salmadı bu bedeni... Nice yoldaşlarımız, düştü yitik ülkenin koynuna... Sığdıramam hiç bir coğrafyaya onları... Asla... Söyle bana, şimdi bu sevda hangi karanlığa sığar.(?..)
Reklam
Hayat dediğiniz şey sevdiklerinizle anlamlıdır. Eğer siz o anlamın peşinden gitmiyorsanız, yaşamıyorsunuz demektir.
Ben bir barış annesiyim. Bu davaya da barışın bir gün bu topraklara da uğrayacağına da inanıyorum. Eğer o gün gelirse bahar aylarında badem çiçeklerinden görünmeyen o yakılmış evlerimize tekrar döneriz. Yaşadığım müddetçe de bu inancımdan kopmayacağım.
Dengbej hikâyelerinin yarısı kavuşamayan âşıklarsa diğer yarısı da bize yapılan zulümlerden ibarettir.
Ne tesadüftür ki Eylül, hem dağa gitme konusunda hem de şehadetlerde kutsal ayımızdır. Eylül hem matem hem de özgürlük arayışımızdır.
Ölenler için zaman dursa da sevdikleri için zamanı devralmak,idealleri yaşatmak uğruna yaşama inatla sarılmak, zamanı geri getirmenin bir yoludur. Sakine Ana da bu zamanın bir parçası. Yaptığımız görüşmede "eğer barış gelirse mezarını göremediğim oğlumun mezarına gideyim, diyeyim ki oğlum; kürtler artık senin istediğin gibi rahat yaşıyor, sen de mezarında rahat uyu. Başımı yaslayıp mezar taşına ben de öleyim. Allah' tan tek dileğim bu." Zaman ve ölüm biz istersek, onu değiştirme gücüne de sahibiz. Zaman sürüyor ve Sakine Ana giden oğulları için yaşıyor." "Barış için seni yazmaya geldik Sakine ana" dediğimizde soracağımız soruları beklemeden barışa dair umutlarını belki de umutsuzluğunu anlatmaya başladı.
Reklam
Kızımı teşhis etmek için bize gösterdikleri sırada bizimkiler ağlamaya başladılar. Gözyaşı yok dedim. Onlar artık benim düşmanımdı.düşmanımın karşısında ağlamayacağız dedim.
"seni dinlerken kendimi derin bir kuyuda sıkışmış sandım. Sonuçta sürü mü kazanacak?"soruma , "Asla" diyerek karşılık verdin: " Acılar yaşadık. Ancak bugün hala nefes alanlar var. Sürüleşmeye karşı direnenler sayesinde yine biz kazanacağız." " Peki, neden bu sokaklar bu kadar doldu? "dedim " sürü kendini büyütüyor. Yakında herkesi kapsayacağından korkmuyor musun?" " Bir halkın Kurtuluş mücadelesinden söz ediyorsan, sürüleşen yığınları değil, özgürlüğün nüvelerini görmen gerekir." "Hiç olmazsa sen böyle idealize etme," dedim. "Hayır,"dedin, " bir tarih başladı. Taşlar yerinden oynadı. Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak."
" insan gruplarıyla, sürü kavramı birbirinden nasıl ayrılırlar, biliyor musun?" diye sordun. Beklemeden " Bilmiyorum " dedim. " İnsanlar köklerinden uzaklaştıkça sürüleşirler", dedin. " Peki, kendini bir köke hissetmeyenler nedir"?diye sordum. Soruma gülüp" öyle insan yok Aya ," dedin ve devam ettin:" ya köklerine bağlı insan vardır ya da o bağını arayan insan. Kendini hiçbir zaman köke bağlı hissetmeyenler, ancak Batı' nın uygarlığında kaybolmuş doğulular olabilirler. Batı ile Doğu arasındaki bir farktır bu. Batılı kendi kökenleriyle gurur duyuyor, uygarlığı onun üzerinden yükseltiyor. Onun gözünde batılı olan şey, uygarlığa ait olandır. " Ben köksüzüm" diyenler, tarihlerinden bihaber doğululardır. Bunun, iyi veya kötü bir nedeni olsa da, bu bir kökeni reddetmektir".
Şimdi kısacık bir görüş gününde kirli, kalın camın ardındaki sert ve yorgun suratlı abimin" ölenler kahraman oldular, biz ölmeyi beceremeyenlere ise onların acıları kaldı", deyişini daha iyi anlıyorum.
Umut böyle birşey olmalı. Yaşadığını umut etmenin verdiği sayrılar değilse, o zaman umut insana boyut değiştirip başka âlemlere götürüyor. Gerçeği farklı gösterip var olanı yok ediyor, yok olanı var ediyor.
70 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.