İslam, insanların pozitif ilimler alanındaki hiçbir kazançlarını ellerinden almayacak, tersine bu gelişmeyi güçlü bir şekilde ileri hedeflere doğru sürdürecektir.
Güya din sadece vicdanlarda yer etmiş bir inançtan ibaretmiş, pratik hayatla ilgili bir nizam değilmiş, onun için de "din için olan cihad" inançları zorla vicdanlara yerleştirmek için cihad olurmuş... Fakat İslam'da durum hiç de böyle değildir.
Ortada İslam'ın kabul edip razı olduğu, yarısı İslam, yarısı cahiliye olan bir başka sistem yoktur. İslam'ın görüşü açıktır. Hak bir tanedir, birkaç tane değil. Bu hakkın dışında kalan her şey dalalettir.
İslami dinamizmi tüm netliği ve derinliğiyle anlayabilmek için İslam'ın Allah tarafından insan için tanımlanmış bir yaşam şekli olduğunu unutmamak lazımdır.
Bu dinin nizamı, hayatın tüm safhalarını içerir, büyük, küçük tüm insani gelişmeleri üstlenir. Yalnızca bu dünya hayatını değil, insanın ahiret hayatını da tanzim eder.
Dünyadaki cahili toplumların roman ve hikâye yazarları, gazeteciler genç kızlara ve evli kadınlara devamlı surette özgür, evlilik dışı ilişkilerin bir ahlak suçu olmadığını telkin etmektedir.