“Git, güllere tekrar bak. Seninkinin gerçekten dünyada işi benzeri olmadığını anlayacaksın” Küçük Prens gülleri görmeye gitti.
“Siz benim gülüme hiç benzemiyorsunuz, henüz hiçbir değeriniz yok bu dünyada, “ dedi onlara. “Sizi kimse evcilleştirmedi, sizde kimseyi evcilleştirmediniz sonuçta. Tilkimin bir zamanlar olduğu haldesiniz. Yüz bin diğer tilkiye benzediği zamanlardaki gibi. Ama ben onunla dost oldum ve artık o dünyada tek.” Güller rahatsız olmuştu. “Hoşsunuz ama boşsunuz,” niye devam etti küçük Prens.” Sizin için kimse ölmeyi göze almaz. Elbette yoldan geçen biri rahatlıkla gülümü size benzetebilir. Ama o kendi başına, sizin hepinizin toplamından daha değerli Çünkü ben ona söz verdim. Çünkü ben onu fanusun altına koyup korudum. Çünkü ben paravanla onu kolladım. Çünkü ben onun için tırtılları öldürdüm. (Kelebek olmaları için bıraktığım iki,üç tanesi hariç.) Ben onun şikayet edişini, böbürlenişini ve hatta zaman zaman susmasını dinledim. Çünkü benim gülüm o”
“Hoşsunuz ama boşsunuz,” diye devam etti Küçük Prens. “Sizin için kimse ölmeyi göze almaz. Elbette yoldan geçen biri rahatlıkla gülümü size benzetebilir. Ama o kendi başına, sizin hepinizin toplamından daha değerli. Çünkü ben ona su verdim. Çünkü ben onu fanusun altına koyup korudum. Çünkü ben onun için tırtılları öldürdüm.(Kelebek olmaları için bıraktığım iki, üç tanesi hariç.) Ben onun şikayet edişini, böbürlenişini ve hatta zaman zaman susmasını dinledim. Çünkü benim gülüm o.”
Sayfa 91 - Karbon kitaplar yayınevi cep boyKitabı okudu
Hoşsunuz ama boşsunuz, diye devam etti Küçük Prens. Sizin için kimse ölmeyi göze almaz. Elbette yoldan geçen biri rahatlıkla gülümü size benzetebilir. Ama o kendi başına, sizin hepinizin toplamından daha değerli. Çünkü ben ona su verdim. Çünkü ben onu fanusun altına koyup korudum. Çünkü ben paravanla onu kolladım. Çünkü ben onun için tırtılları öldürdüm. Ben onun şikayet edişini, böbürlenişini ve hatta zaman zaman susmasını dinledim. Çünkü benim gülüm o..
Hoşsunuz ama boşsunuz,” diye devam etti Küçük Prens. “Sizin için kimse ölmeyi göze almaz. Elbette yoldan geçen biri rahatlıkla gülümü size benzetebilir. Ama o kendi başına, sizin hepinizin toplamından daha değerli. Çünkü ben ona su verdim. Çünkü ben onu fanusun altına koyup korudum. Çünkü ben paravanla onu kolladım. Çünkü ben onun için tırtılları öldürdüm. (Kelebek olmaları için bıraktığım iki, üç tanesi hariç.) Ben onun şikâyet edişini, böbürlenişini ve hatta zaman zaman susmasını dinledim. Çünkü benim gülüm o.”
"Hoşsunuz ama boşsunuz," diye devam etti Küçük Prens. "Sizin için kimse ölmeyi göze almaz. Elbette yoldan geçen biri rahatlıkla gülümü size benzetebilir. Ama o kendi başına, sizin hepinizin toplamından daha değerli. Çünkü ben ona su verdim. Çünkü ben onu fanusun altına koyup korudum. Çünkü ben paravanla onu kolladım. Çünkü ben onun için tırtılları öldürdüm. Ben onun şikâyet edişini, böbürlenişini ve hatta zaman zaman susmasını dinledim. Çünkü benim gülüm o."
"Hoşsunuz ama boşsunuz," diye devam etti Küçük Prens. "Sizin için kimse ölmeyi göze almaz. Elbette yoldan geçen biri rahatlıkla gülümü size benzetebilir. Ama o kendi başına, sizin hepinizin toplamından daha değerli..."
Hossunuz ama bossunuz diye devam etti küçük prens. Sizin için kimse ölmeyi göze almaz. Elbette yoldan geçen biri rahatlikla gülümü size benzetebilir. Ama o kendi başına sizin hepinizin toplamından daha değerli. Çünkü ben ona su verdim. Çünkü
ben onu fanusun altına koyup korudum. Çünkü ben paravanla onu kolladim. Çünkü ben onun için tirtillari öldürdüm (kelebek olmaları için bıraktığım iki üç tanesi hariç) ben onun şikayet edişini boburlenisini ve hatta zaman zaman susmasını dinledim. Çünkü benim gülüm o