“Ver kurtul...”
Sekiz milyon insanın yaşadığı Güney Sudan’da beş yüz kabile, yüz yerel dil, yüzde 60’ı ateist ve gerisi yarı yarıya Müslüman ve Hıristiyan olan nüfus bulunuyor. İşte böylesi net hesaplarla Batı, El Beşir’le masaya oturdu ve “Ver kurtul...” “Ver Güney’i, al Darfur’u...” “Bırak Güney bağımsız olsun, Darfur’da istediğini yap ve biz sesimizi çıkarmayalım...” dedi.
Sayfa 100 - 17.Baskı - Ocak 2018 -Destek YayınlarıKitabı okudu
fetva havada uçuşuyor
Propaganda sürecinde en önemi rolü camiler ve din adamları üstlendi. Halka söylenen tek bir şey vardı: “Müslüman Kardeşler Allah’ın partisidir. Geri kalan tüm liberal, sağ, sol, laik ve dinsiz partiler kâfirdir ve hepsi Mübarek’i temsil ediyor.”
Sayfa 86 - 17.Baskı - Ocak 2018 -Destek YayınlarıKitabı okudu
Reklam
fetva havada uçuşuyor
“Sünni” Müslüman ülkelerin tümü İslamcılara yardım ediyordu. Müslüman Kardeşler için binlerce fetva havada uçuşuyor, camilerde tüm hutbeler onlar için okunuyordu. Örneğin “Müslüman Kardeşler’e oy verenler doğrudan cennete gidecek” deniyordu ya da “Sandığa gidip Mursi’ye oy vermeyenler cayır cayır cehennemde yanacak.”
Sayfa 86 - 17.Baskı - Ocak 2018 -Destek YayınlarıKitabı okudu
Mübarek kanunları
Mübarek, anayasadan aldığı güçle ülkeyi dikta yöntemlerle idare etti ve toplumsal muhalefeti susturmak için anayasanın kendisine verdiği yetkileri sık sık kullandı. Bunun için de çoğu zaman olağanüstü hal ilan etti, kanun hükmünde kararnameler yayımladı, bazen de anayasa maddelerini değiştirdi. Halk ise bunun farkında bile değildi. Muhalefet neredeyse yok edilmişti ve Mübarek iç ve dış politikada tüm kararları tek başına alıyordu.
Sayfa 82 - 17.Baskı - Ocak 2018 -Destek YayınlarıKitabı okudu
Arap ülkesinin lideri İsrail’i tanımış
1977’ye gelindiğinde Nasır’ın devrimci, anti-emperyalist ve anti-Siyonist Mısır’ından hiçbir iz kalmamıştı. 19 Kasım 1977’de Sedat herkesi şaşırtarak “Mısır, Arap ve Müslüman ülkelerin tarihsel ve dinsel düşmanı” İsrail’e gitti ve Knesset’te (İsrail Parlamentosu) konuştu. Arap ülkeleri ve bütün dünya şoktaydı. En büyük Arap ülkesinin lideri İsrail’i tanımış ve barış elini uzatmıştı. Hem de Mısır halkına hiçbir şey sormadan! Tıpkı Camp David’e gitme kararı aldığında yaptığı gibi...
Sayfa 79 - 17.Baskı - Ocak 2018 -Destek YayınlarıKitabı okudu
halk, “sürü olduğu için”
Müslüman Kardeşler kökenli Sedat ise olup bitenleri umursamayarak ABD’ye yanaşmayı ve İsrail ile barışmayı kafasına koymuştu. Halka soran yoktu... Sedat’a göre halk, “sürü olduğu için” tek başına her şeye kendisi karar veriyordu. Ona göre halk kendisinin söylediği her şeye inanmak zorundaydı. İnanmayanlar da zorla inandırılacaktı.
Sayfa 76 - 17.Baskı - Ocak 2018 -Destek YayınlarıKitabı okudu
Reklam
855 öğeden 791 ile 800 arasındakiler gösteriliyor.