Öyle derin ki gözlerin içmeye eğilince
Yansıdığını gördüm orda tüm güneşlerin
Oraya sığınışını bütün ümitsizlerin
Öyle derin ki belleğim kayboldu içlerinde
Bulanık bir okyanustur kuşların gölgesinde
Sonra birden hava açar ve değişir gözlerin
Bulutları biçer yaz eteğinde meleklerin
Maviden de mavidir gök buğdayların üzerinde
Mavi
"Ben korkarken gökyüzünden,
Sen bir bulutmuşsun.
Hüzün mevsimi demişlerde diyenler,
Güneşin kayboluşuna şahit oluyorduk. Penceremi açsak duvarlara,
Yıkalım demiyorum,
Örmüşsün o kadar ama ne bileyim,
Kuşları görür çiçek koyarız önlerine."
Günaydın. İnsan zihni ne tuhaf, öyle yaşandığına epey emin olduğumuz hatıralar aslında öyle değildir. Bir şeyler değişmiştir, hissederiz fakat bir yandan da eminiz işte. Yaralayan, kötü anılardır bunlar ekseriyetle. Bir kargaşa ki alıp götürür beynimizi, yüreğimizi. Schulman'ın başka bir romanında geçer: "Bazen travma yaşadığımızda
2023/7. Kitap: Sonsuzluk Şarkısı.
Afşar Timuçin'den okuduğum 15. kitap.
Sonsuzluk Şarkısı, 88 sayfalık bir şiir kitabıdır.
Sonsuzluk Şarkısı'nda, insanı ele alan şair, onu kuşatan aşk, hüzün, özlem, sevda ve sevgi gibi temalara odaklanıyor. Eserinde "simge kurucu öge" olarak sık sık aşkı ele alan Timuçin aşka farklı bakış
işgal edilir vatan
postalanan gençliğimizin hüznü
yolu yok..
intifada zamanı.
ha koptu ha kopacak..
işgal yenilgi sürgün ve yeniden doğuş.
Anka kuşları kaf dağının ardına doğru düştüler..