Cenab-ı Halil: (Hz. İbrahim) – Mutluluk; çalışmak, kazanmak ve kazancını kendi gibi olanlar ile paylaşmaktadır. Cenab-ı Kelim: (Hz. Musa) – Mutluluk; benliğini Firavunun tutkularından ve hırsından kurtarmaktadır. Cenab-ı Adem:(Hz. Adem) – Mutluluk; şeytana uymamak ve Havva’ya kanmamaktır. Konfüçyüs: – Bir tencere pirinç pilavına bütün
Çirkin nedir? Güzelliğin dışındakilere çirkin deriz. Allah güzelse, güzel olarak kabul eden akıl onun yaptıklarına hiç eleştiri getirebilir mi? Neden benim aşkımı benden aldın? Neden beni anasız bıraktın? Neden bu adama bu hastalığı reva gördün? Neden böyle yapıyorsun? Diyebilir misin bunları? Allah'ın yaptığı hiç bir şeyde çirkinlik yoktur. Nerede gördük bu örneği Hz. Musa a.s. ile Hızır a.s. da.
Sayfa 192Kitabı okudu
Reklam
Mutluluğun ve rahatlığın kıymeti nedir? Hz. İbrahim: “Mutluluk; çalışmak, kazanmak ve kazancını kendi gibi olanlar ile paylaşmaktadır.” Hz. Musa: “Mutluluk; benliğini Firavun’un tutkularından ve hırsından kurtarmaktadır.” Hz. Adem: “Mutluluk; Şeytana uymamak ve Havva’ya kanmamaktır.” Eflatun: “Her zaman yücelikleri düşünmektedir.” Aristo: “Mantık! İşte mutluluk!” Brahma: “Mutluluk mu?” Herkesin fikri ne ise onun tersidir. Cenab-ı Mesih: “Mutluluk; geçmişi unutmak bulunulan durumu hoş görmek, geleceği düşünmemekle mümkündür.” Hızır: “Mutluluk; tutkuların ve hırsların giremediği gönüllerde bazen şimşek gibi çakan bir hayalettir.” ... Ey beşeriyet: “Mutluluk; Hayatı olduğu gibi kabul etmek, ağır işlerine razı olmak ve bunların iyileştirilmesine çalışmaktadır.”
Musa Ağacı Efsanesi (HATAY)
Hz. Hızır ile Hz. Musa, Samandağ ilçesinin Çevlik denilen kıyısında bir araya gelmişler, Hızır burada karaya çıkarak Hz Musa ile buluşmuştur. Nitekim bu rivayete dayalı olarak Samandağ’ın Çevlik adlı sahil şeridinde Hz. Hızır’a ait olduğu iddia edilen bir türbe bulunmaktadır. Çevlikte buluşan Hz Musa ile Hızır Musa Dağı’na çıkmak üzere yola çıkarlar. Hızır ile Hz. Musa, Hıdırbey köyüne ve şimdiki Musa Ağacı’nın bulunduğu yere geldiği zaman Hz Musa çok susamış ama etrafta su görememiştir. Bunun üzerine Hz Musa elindeki asası ile toprağa vurur. Hz Musa’nın asasını vurduğu yerden su çıkar ve Hz Musa buradan eğilerek biraz su içer. Hızır ve Hz Musa, tekrar dönüp baktıklarında asanın vurulduğu yerden bir fidanın yeşerdiğini görürler. İşte bu fidan bu günkü Musa Ağacıdır. Hz.Musa’nın asasının vurduğu yerden bir de fidan çıkmış, topraktan çıkan fidan dibindeki ab-ı hayat suyu ile de sulanmış olduğundan bu ağaç ölümsüz olmuş, bu nedenle hem üç bin yıldır kurumamış hem de bugünkü halini almıştır. Hz. Musa’nın diktiğine inanılan, ölümsüzlük suyu sayesinde yeşerip büyüdüğü düşünülen Hıdırbey Musa Ağacı’nın üç bin yaşında olduğuna inanılmaktadır. Bu ağaç yöre halkı arasında adak ağacı işlevini görmektedir. Bu ağaç, dileği olanların ve adak adayanların uğrak yeridir. Ahali dileklerini bir kâğıda yazarak ağacın gövdesinin içindeki kıvrımlara bu kâğıtları sıkıştırır. Böylece dileklerinin yerine geleceğine inanırlar. Bu nedenle Musa Ağacının gövdesindeki kıvrımlar yüzlerce dilek kâğıdı ile sıkışmış durumdadır.
128 syf.
·
Puan vermedi
·
13 saatte okudu
Hızır'ın dilinden dünya tasvir ediliyor. Toplamda 40 şiirden oluşan kitap, birinci şiirden kırkıncı şiire kadar bizi Hızır'la birlikte farklı olaylara tanık olacağımız bir yolculuğa götürmektedir. Gelin hep birlikte zaman tüneline girelim: Hızır'la çıktığımız bu yolculukta; "Her evde kutsal kitaplar asılıydı, Okuyan kimseyi görmedim, Okusa da anlayanı görmedim" deyip Hz. Nuh gemisine bineceğiz, Hz. Lut'un sözlerini işiteceğiz, Hz. Yusuf'la Kuyuya atılacağız, Hz. Musa'nın yanında asa olacağız, denizi yaracağız, Hz. Meryem'le birlikte iftiralardan alnımızın akıyla çıkacağız Allah'ın yardımıyla, Hz. İsa'nın ruhlara can verdiğine tanık olacağız, Hira Dağına çıkacağız, Örümcek ağı müşriklerle aramızda perde olacak, Miraç'ta Sidretül Müntehaya varacağız, Hicret'in meşakkatli yolculuğunun sonunda Taleal Bedru Aleyna ile mest olacağız. Ömer Bin Hattab olup dimdik ayakta kalacağız, Bekir Olup Sıdk sıfatını alacağız, Osman olup Zinnureyn olacağız, Ali olup öldürülmek pahasına da olsa peygamber yatağında yatacağız, Yeri gelecek Hallac-ı Mansur'la derimiz yüzülecek, Filistin, Bağdat, kıyamet, kurban... Her olayda farklı mesajlar verilmektedir. Kitabın üslubu açık olmadığından, anlatılanları anlayabilmek için İkinci Yeni şiiri bilmek gerekir.
Hızırla Kırk Saat - Şiirler III
Hızırla Kırk Saat - Şiirler IIISezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 19672,181 okunma
297 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.