Yunus Emre’nin “Bir kez gönül yıktın ise o kıldığın namaz değil,yetmiş iki millet dahi elin yüzün yumaz değil “ dörtlüğü,hem bir öz eleştiri kültürünü hem de Müslüman olmakta esas olanın,dinin direği namaz kadar diğerine sevgi ve saygının olduğuna duyulan inancı da temsil etmektedir.
Oysa zenginlik fakirlikten daha çetin bir imtihandır. Servetine servet katanlar, aslında yığın yığın biriktirenler değil, cömertlikle verebilenlerdir. Şu dünyada melekleri bile imrendiren en güzel ve asil davranış ihtiyaç sahiplerinin sıkıntılarını giderebilmek, veren el olabilmektir.
Hz. Peygamber(s.a.s), insan haklarına saygı ,insan onuruna hürmet ve insana hizmet adına, ona gülümsemeye de , eziyet veren bir maddeyi yoldan kaldırmaya da sadaka ölçüsünde değer atfetmiştir.
Birlikte huzur,barış ve güven içinde yaşama, ancak sağlam bir inanç ve ahlak zemininde gerçekleşebilir. Bu sebeple asıl önemli olan bunun,toplumun bütün bireyleri tarafından özümsenmesi ve âdeta bir yaşam biçimi haline getirilmesidir.
İslam ile terörün bir arada anılması imkansızdır.Çünkü İslam, “bir kişiyi öldürmeyi insalığı öldürmeye,bir kişiyi diriltmeyi insanlığı diriltmeye” denk sayan bir anlayışın sahibidir.
Bir adam Resûl-i Ekrem’in huzuruna geldi ve :
- Ey Allah’ın elçisi! Benim akrabalarım var,ben onlara sıla-i rahimde bulunuyor, kendilerini ziyaret ediyorum,onlar ise benimle ilişkiyi kesiyorlar.Ben onlara iyilik ediyorum,onlarsa bana kötülük. Ben onlara yumuşak davranıyorum,onlar bana karşı cahillik yapıyorlar,diye şikayette bulundu. Peygamberimiz o kişiye: “Eğer sen dediğin gibi isen, sanki onlara sıcak kül yediriyor gibisin.Sen bu hal üzere devam ettiğin müddetçe Allah tarafından onlara karşı senin yanında daima bir yardımcı bulunacaktır” buyurdu.
“Zulümden sakınınız; çünkü zulüm kıyamet gününde karanlıklar olacaktır. Cimrilikten de sakınınız ; zira cimrilik sizden öncekileri helâk etmiş, onları birbirinin kanını dökmeye, haramlarını helal saymaya sevk etmiştir.” Hz. Muhammed
Meşhur bir hadiste “Ameller niyetlere göredir” buyrulur;dolayısıyla niyeti halis olmayan,inancında samimi olmayan kimsenin imanı makbul değildir.Şüphesiz samim bi inanç,insanın hür iradesine dayanan bir inançtır.