Yatağa uzandı, ülkesini ve çocukları düşündü. Bu ülkede çocuklara yer yok. Başka ülkelerde varmış, her tarafı yeşil ülkelerde. Biz, büyük bir sabırsızlıkla çocukların büyütmelerini bekliyoruz. Onların kafalarına vuruyoruz, adam olmaları için.
…
Benim içimdeki çocuk büyümedi.
…
Yıllardır taşıyorum içimdeki çocuğu; yaşamadığı için büyümedi hiç, amcası.
…
Ama çekmediğim kalmadı sevdalardan.
Ben de günahkar kullarındanım Allahım!..
…
Ekmek derdi, aşk derdi unutturdu seni.
…
Sana bir şey soracağım, affet Allahım!..
Beş vakit kızlar doluyor camilerine,
Beyaz yaşmaklı, beyaz tenli, masum kızlar…
Benim bir görüşte yüreğim sızlar;
Sen tutulmadın mı, içlerinden birine?
Sana bir şey soracağım affet, Allahım!..
…
Güzel günlerim vardı yağmurlarla ıslanan,
Ve güzel gecelerim masallarla dopdolu.
Her şey, her şey güzeldi, gözyaşı, dünya,zaman,
…
Neş’elerim geride kaldı eski günlerde…
Görüyorsun ya bir sevdayı büyütüyoruz seninle
Sana değiniyorum, sana ısınıyorum, bu o değil
Bak nasıl, beyaza keser gibisine yedi renk
Birleşiyoruz sessizce.
Bana, “Sen kral mısın, yoksa yasacı mısın ki, politika üstüne yazı yazıyorsun?” diye soracaklara verecek cevabım şudur: Ben ne kralım, ne yasacı; onun için politika üstüne yazıyorum ya!