Bu dünyadan bir Mehmet Nazlı geçmeden değinmek istedim. Dünyada bir güzellik varsa Mehmet Nazlılarla oluyor. Onların güzel gönülleriyle, gariplikleriyle, yoksulluk karşısındaki onurlu duruşlarıyla. Şimdi elinizdeki IBAN numarasını bir kenara bırakın ve kendinize gelin. youtu.be/D8Jod7twwuQ
İzdiham - Sayı 45 (Temmuz-Ağustos 2020)
İzdiham - Sayı 45 (Temmuz-Ağustos 2020)
Yalan şeker gibidir gizli gizli çiban çıkartır.
Reklam
Ayasofya Camiidir!
Ayasofya paylaşımımız epey etkileşim aldı. Çoğunluğu bizimle aynı fikirde değildi ama olsun. Ayasofya’nın müzeden camiiye çevrilmesi kararına karşı olan yurttaşlarıma son mesajım şudur: “Arkadaşlar yorumlarınız çaresizliğinizi ele veriyor. Bu siyasi bir karar değil; bu dini-millî bir karardır. Bakın Yunanistan, Ermenistan, Ortodoks Kilisesi bilmem ne’si hepsi karşı bu karara. Bir bakıyorum paylaşımın altında yorumlarını bırakan çoğu insan da olayı ilime, bilime, eğitime dayandırarak karardan dolayı duyduğu hazımsızlığını dile getiriyor. Ama vallahi iş böyle değil. Ayasofya’nın müze olma durumunu; şahsen egemenliğimize karşı bir zincir, bir pranga, bir bukağı olarak görüyordum. Düşünün; bir müze camiiye çevriliyor. Devletler, kiliseler, UNESCO, götü boklu Yunan bakanlar, Ruslar şunlar bunlar Türkiye’yi tehdid ediyor. Dünya ayağa kalkıyor. Allah için yâ da taptığınız, sevdiğiniz şey için bir düşünün: niye böyle? Çok değil, birkaç saniye beyninizi kullanmanızı istiyorum. Bir de şu: Eğitim faaliyetleri durdu, teknolojiye karşı kapılarımızı kapatmış, bilim adına hiçbir şey yapılmıyor ama tek dert Ayasofya’ymış gibi beyaz Türk yaklaşımlarınız yok mu; beni bi gülme alıyor ki, hiç demeyin gitsin. Arkadaşlar; bu dünyayı etkileyen bir karardı. Yorum yapanlardan birinin profilinde şu yazıyor: “Tanrılarınızı rahatsız etmeye geldim!” İşte bu karar putları, nemrutları, firavunları, ‘ben tanrıyım’ diyen baronları rahatsız etti. O kesin. Son olarak; IBAN numaralarını yollayan ilk 5 kişiye bir Beypazarı maden suyu parası göndereceğim. Sözüm söz. Ve’s-selâm :)”
Ya Rab Senin Mekanın Yok / Edip Harabi Ya Rab senin mekanın yok Yatağın yok yorganın yok Hem dinin hem imanın yok Her bir şeyden münezzehsin Sesin çıkmaz avazın yok
N'apacaksın Tanrı ? N'apacaksın Tanrı, öldüğüm zaman? Ben ki testinim senin, ya kırılırsam? İçkinim, kaçarsa tadım, ya bozulursam? Dokucu kumaşınım, giysinim senin Kalmaz bi anlamı gidecek olsam Evsiz barksız demeksin yokluğumda sen Yoksun kalacaksın içli ve sıcak selamlardan Düşecek yorgun ayağından Kadife terliklerin, ki onlar Ben'im Aban da sırtından yitip gidecek. Bakışın ki, dinlenir yanaklarımda Sımsıcak pamuksu yastığında Gelecek ve beni aranacak boşuna VE çaresiz uzanacak günbatımında Yabancı taşların yatağında N'apacaksın, Tanrı, Kaygılıyım. R.M.Rilke
kitapta - modernite ve holokaust- sözün özü olarak şu anlatılıyor diyebileceğim birçok aforizmavari cümle kurabilirim, bunu uygun bulmuyorum ve beni neliginden uzaklaştırıyor diye düşündüğüm için şöyle birkac söz edebilirim: antisemitizmin ekmeğini ziyadesiyle yiyenler yahudiperverler ve buna da yeni ansemitizm diyebilir miyiz sorusunu
Reklam
1.000 öğeden 941 ile 950 arasındakiler gösteriliyor.