Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Halk topluluğu, devletin temelidir,eğer temel çürük ise, devlet binası da zayıf demektir."
Memleketimizde artık maneviyatla uğraşan neredeyse hiç kimse kalmamış gibidir. Yarınlarımızı düşünen idealist insanlar kayboldu. Herkesin aklında yalnız bir şey var, o da; nerede ve nasıl daha fazla kazanç sağlayabileceğini düşünmekten ibarettir. Herkes zevk ve sofaya dalmış bir haldedir.
Reklam
Ruhun korkaklığı, insan iradesinin zayıflığını gösterir.
Kutsal sayılan şeyler için hayatını tehlikeye atan insanlara kahraman denir. Fakat kahramanlık tamamen bundan ibaret değildir. İnsan hayatında bir de ahlâkî kahramanlık vardır. Utanmayı bilmek de insan için bir kahramanlıktır. Cesur ve güçlü bir insan olmanız gerekir. Bunu da, erdem ve ahlakınızı koruyarak gerçekleştirebilirsiniz.
Bir kötülük yaptığınıza inanıyorsanız, bunu kendi kendinize itiraf etmekten ve bunu telâfi etmekten çekinmeyin.
Kendinize zarar verecek alışkanlıklar edinmeyin! Çünkü bir insanda bir alışkanlık kökleşti mi, o insan artık o alışkanlığın kölesi olur. Sizler hiçbir kimsenin ve hiçbir şeyin kölesi olmayın!
Reklam
"Bir kimse sana vurduğu zaman, öfkelenip sen de intikam almak için ona vurmak istediğinde kendini kaybetme. Yalnız düşmanına karşı değil, kendi nefsinin arzularına karşı da sağlam dur! Bir suçlama ile karşılaştığın zaman bile kendine hâkim olmayı bil!.."
Şişedeki şeytanın ordusu, dünyanın en kalabalık ordusudur. Bu ordu, her türlü iyilik ve güzelliğe karşı tam bir savaş halindedir.
Eğer insanların alkol bataklığına saçıp savurdukları milyarlarca kilo ekmek, erik, incir ve üzümün hepsi bir araya toplansaydı hiçbir zaman dünyada açlık ya da yiyecek pahalılığı olmazdı. Bırakın insanları, hayvanları bile doyuncaya kadar besleyecek her çeşit yiyecek bulunabilirdi.
İspirtonun içine bir kıvılcım düştü mü, bilirsiniz hemen tutuşur. İşte alkol bağımlısı bir beynin, bir kalbin içinde de kötülüğün ateşini tutuşturmak bu kadar kolay olmaktadır. Fakat alkolün insanlara verdiği zararların hepsi bunlardan ibaret değildir. Şeytan hâlâ şişenin içinde bekliyor, alkol bağımlılarının elinde avucunda ne varsa, hepsini alıyor; hatta üzerlerindeki son gömleğini, ellerinde tuttukları çocuklarının son lokmasını bile kapıyor. Bundan başka şişedeki şeytan, kendine köle ettiği insanların ve bunların ailelerinin sağlığını, namusunu, vicdanını, sevinç ve mutluluğunu alıyor.
Reklam
Temizlik, uygarlık için en fazla gerekli olan bir şeydir. Temizliğe önem vermeyen bir millet kesinlikle uygar bir toplum sayılamaz.
"Eğer yeryüzünde yaşayan bütün insanlar, çalışmak isteseler ve gerçekten çalışmaya başlasalardı, dünyamız bir cennet olurdu. Burada herkes her istediğini bol bol bulabilirdi. O zaman yeryüzü daha başka, daha güzel olurdu. İnsanların yaşayışı da değişir; yani her bir insan daha akıllı, daha iyi, daha mutlu olurdu."
Yeryüzünde pek çok sihirbazlar vardır. Bu dünyada her kim arzu ederse, kendi sanatında bir sihirbaz olabilir.
Herkes, kendi vicdanını kendine hâkim yapıp, kendi meşgul olduğu işi bir kez düşünsün. Şimdiye kadar neyi terbiye ve ıslah ettiğini, kimleri yükselttiğini düşünsün. Etrafımıza bakalım, içinde bulunduğumuz toplum derin bir bilgisizlik içinde yüzüyor. Size sorarım: Bu millet hangi millettir? Kendi milletimiz değil mi?.. Suç kimdedir?..
Bir defa şuna bakınız: Biz her nasılsa özel bir eğitim gördük. Bunun sayesinde birtakım haklara sahip olduk, büyük makamlara ve memuriyetlere geçtik. Fakat ondan sonra ne yaptık? Ne yapacağız? Uyuduk: Evet, sadece uyuduk! Eğitim ve öğretim gören insanların her biri, örneğin doktor, hâkim, subay, mühendis, avukat, memur, öğretmen... halkı için ışık saçan birer fener olmalıydı. Her bir fener de, ister dar bir sokağa, ister bir meydanlığa ya da kasabanın dışına konulmuş olsun, mutlaka bulunduğu yeri aydınlatmalıydı. Böyle olmalıydı ama olmadı...
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.