Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İdris Kayan

Günün birinde, o âna kadar küçük küçük pek çok eylem gerçekleştirmişken, bana geldi. Biraz havadan sudan sohbet ettik, sonra tam gideceği dakika şöyle söyledi bana; “Başka yoldaşlara senden bahsedeceğim zaman, gerçek adını kullanmasam iyi olur. “Sana ne diyelim?” Sanki kafasında bir isim arar gibiydi. Aslında, benden bir öneri gelmesini bekliyordu. “Bakü,” dedim. Artık benim de bir kod adım vardı.
İdris Kayan okurunun profil resmi
Evet, Bakü, şehir adı gibi. Ama onunla hiçbir ilgisi yoktu. Aslında bu Nubar dedemin bana taktığı, sevgi dolu bir isimdi. Sadece o kullanırdı bunu. İlk başta bana “ABAKA” diye seslenirdi; Ermenice’de “gelecek” demektir. Bana bağladığı bütün umutları ifade etmenin bir yolu. Evet ya, o da! Ağızda yuvarlana yuvarlana isim en sonunda “Bakü” olup çıkmıştı.
Reklam
“Az önce söylediğiniz şeyi, eğer araya girmeye kakışsam, aynı kelimelerle, aynı şekilde ifade ederdim.” *Yüzü ışıltılı, ama kısa ömürlü bir gülümsemeyle aydınlanmıştı.* • Ama susmayı tercih ederim. En azından kalabalık içindeyken, dili işleyenin eli işlemez. Bu zor günlerde on düşünüp bir söylemek, kiminle konuşacağımızı bilmek, her an ne istediğimizi, nereye gittiğimizi hesaplamak gerek. Yoksa sonrası güç. Hâlâ her şey mümkün, hiçbir şey kaybedilmiş değil. Devamı yorumda. …
İdris Kayan okurunun profil resmi
“Dayanışma içinde olmak koşuluyla. Ve de ihtiyatlı. “ Bana elini uzattı, bende kendimi tanıttım: “İsmim Kitabdar.” “Bana Bertrand dersin.” Adı konmamış bir anlaşmayı mühürlercesine, elimi uzun zaman bırakmadı. Sonra, kapıyı açıktı çıktı.
Peki benim içimden başka türlü konuşmak geldi mi hiç ? Dürüst olmak gerekirse, hayır. O sıralar değil. Onları keyifle dinlediğimi, inançlarını mutlulukla paylaştığımı itiraf etmeliyim. Ben de tıpkı onlar gibi güven doluydum. Tıpkı onlar gibi, dokuz yüz kırk Haziran’ında Alman işgali sırasında, “ağladım.” Devamı yorumda
İdris Kayan okurunun profil resmi
Yıkılmıştım.! Bir anda bir yabancı olmaktan tamamen çıkmıştım. Bu bir cenazeydi ve ben de ölenin ailesindendim. Ağlıyordum, yanımdakilerle birbirimizi teselli etmekle uğraşıyorduk.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
*Hayır, yabancı olmak beni zor duruma düşürmüyordu, hatta memleketimden ayrı olduğum için gayet mutluydum. Tabii bazen toprağımı özlüyordum. ^Fakat baba ocağını değil. Aslında oraya kavuşmak için hiç acele etmiyordum. Devamı yorumda
İdris Kayan okurunun profil resmi
İlk yaz, bir - iki aylığına eve dönmem kararlaştırılmıştı. Ne var ki, tatil yaklaşırken babama bir mektup yazıp daha ziyade “Fas’la Cezayir’i” ziyaret etmeye niyetim olduğunu haber verdim. Kendime kendim kadar yakın hissettiğim, oysa sadece kitaplardan ve hayallerden bildiğim bu toprakları tanımayı öyle arzuluyordum ki… Sonuç olarak oraya da gidemedim. Hastalıklar yüzünden koca yazı yatakta geçirdim.
“Sen en kıymetli bir dost, en cömert bir ev sahibisin, insanın içi parçalanır senden ayrılırken. Bil ki şu başımıza gelenleri ne sen ne de ben istedik. Ama ikimiz de yapmam gerekenlerin önüne geçemeyiz. “ “Peki ya seninle gelsem ne olur?” “Lübnan’a mı ?” “Belki…” “Eğer gelirsen, benimle gelirsen… sana şeyi veririm…” “Ne verirsin bana?.” Devamı yorumda. 🤓
İdris Kayan okurunun profil resmi
*”Sana en değerli kitabımı verebilirdim; dünyanın malına sahip birine bile eski kitap armağan edilebilir. Sana en güzel, en iyi, en övündüğüm fotoğraflarımı verebilirdim. Ama ellerim bomboş. Her şey yandı, kitaplar, fotoğraflar, mobilyalar giysiler, hepsini kaybettim.! Sana verebileceğim bir tek kızım kaldı!” “Anlaştık,” Dedi. “Seninle geliyorum.” 🍀👌
172 öğeden 1 ile 5 arasındakiler gösteriliyor.