Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İrem

105 syf.
·
Puan vermedi
Günler Aylar Yıllar
Günler Aylar YıllarYan Lianke
8.3/10 · 4.360 okunma
Reklam
Acı ortadan kalktığında yerine koyacak bir şey ararız.Ya­pay olarak yaratılan acı buna çare olur. Macera sporları ve riskli davranışlar kendi varlığından emin olma çabalarıdır. Böylelikle palyatif toplum paradoksal bir şekilde aşırılıkçıların varlığına yol açar. Acı kültürü yoksa barbarlık ortaya çıkar: "Anestezi al­tındaki bir toplumdaki insanlara canlılık hissi verebilmek için giderek daha güçlü uyaranlar gerekir. Kendini deneyimleyebil­meyi sağlayan uyaranlar olarak sadece kimyasal maddeler, şiddet ve terör kalmıştır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Görünen o ki günümüz insanı "bezelye tanesi üzerindeki prenses sendromu”ndan mustarip. Bu sendromun paradoksu, giderek azalan uyaranın giderek daha fazla acı vermesidir. Tıptan beklenenlerin giderek artmasının yanı sıra acının anlamsızlığı en ufak bir acının bile katlanılmaz olarak algılanmasına neden olur. Bu acının üzerini örtecek, onu katlanılır hale getirecek anlam bağlamları, anlatı, yüksek merciler ve amaçlar da yoktur artık.Bezelyeyi çekip alacak olsak bu kez de yumuşak şilteler acı ve­recektir insanlara. Acı veren tam da bizzat hayatın süreduran an­lamsızlığıdır tam da.
Stoacılar bilgeliğin akla itaat etmek, budalalığın ise hevesin peşinde koşmak olduğunu söyler. Iupiter de insan hayatında çeşni eksik olmasın, gam ve keder de bulunsun diye düşünmüş olacak ki ayarı yaparken hevesi akıldan bol katmış: Bir dirheme bir okka. Üstelik bunu yaparken aklı kafatası içindeki daracık alana hapsetmiş, geri kalan bütün bedene ise hazzın ve hevesin her türünü cömertçe bağışlamış. Bu yetmiyormuş gibi bedensiz kalan aklın başına iki de zalim musallat etmiş: Yüreğin, o hayat pınarının hemen üstünde sineyi kendine mesken tutmuş olan gazabı ve nitekim hâkimiyeti vücudun ta alt kesimlerine kadar uzanan hazzı.
Sayfa 22
Reklam
Hiçbir şey bilmemek, en mutlu yaşamdır.
Sayfa 14
Kopuşlar acı ve­riyorsa bağlar hakiki demektir.
Yalnızlık ve yalıtılmışlığın giderek arttığı bir toplumda yaşı­yoruz. Narsisizm ve egoizm bunu daha da vahimleştiriyor. Artan rekabet, azalan dayanışma ve empati de insanları yalnızlaştırıyor. Yalnızlık, yakınlık duygusunun yaşanamaması acıyı güçlendirici bir etki gösterir. Kronik ağrılar belki de tıpkı çizikler gibi bede­nin ilgi ve yakınlık hatta sevgi isteyen çığlıkları, günümüzde te­masın seyrek hale geldiğine işaret eden etkileyici ipuçlarıdır. Gö­rülen o ki ötekinin iyileştirici elinin eksikliğini duyuyoruz.
İrem
@iiremsglm·Bir kitabı okumaya başladı
Bu da Geçecek
Bu da GeçecekJulia Samuel
7.5/10 · 248 okunma
"Sakın siz de başka erkekler gibi düşünmeyin..." dedi. "Sözlerime başka manalar vermeye kalkmayın… Ben hep böyle apaçık konuşurum... Bir erkek gibi... Zaten birçok taraflarım erkeklere benzer... Belki de bunun için yalnızım..."
Reklam
Zaten küçüklüğümden beri saadeti israf etmekten korkar, bir kısmını ilerisi için saklamak isterdim... Bu hal gerçi birçok fırsatları kaçırmama sebep olurdu, fakat fazlasını isteyerek talihimi ürkütmekten her zaman çekinirdim.
Dünyada bana hiçbir şey, tabiattan melül bir insanın zorla gülmeye çalışması kadar acı gelmemiştir.
İnsanlara olduklarından başka gözlerle bakmakta ısrar edişime içerliyordum.
Bütün basit insanlarda oldugu gibi, kederden sevince, heyecandan sükûnete geçiyor ve bütün kadınlar gibi her şeyi çabucak unutuyordu.
191 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.