İki Yüz Elli Kuruşa Bir Asır
Gönlümü dûçar eden bu hâle hep
Kara kaşlım kara gözlümdür sebep
Ettiğim âh u figâna rûz u şeb
Kara kaşlım kara gözlümdür sebep
Şevki Bey'in hicazkâr makamında bestelediği şarkı.
Rûz u şeb - Gece gündüz
Sayfa 28 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
İki Yüz Elli Kuruşa Bir Asır
Ey sîm-ten siyah-gîsû
Ez fikr serem sepîd kerdi
"Ey gümüş tenli, siyah saçlı, düşünceden saçlarım ağardı." (Sadi Divanı'ndan Farsça bir beyit.
Sayfa 28 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
İki Yüz Elli Kuruşa Bir Asır
Ara sıra esen rüzgar hassas bir kalpten geçen dokunaklı bir his gibi bütün bu manzaraya küçük bir kıpırtı ve heyecan verir.
İki Yüz Elli Kuruşa Bir Asır
Bir bülbülün, parıldayan yıldızların ta ufuklara kadar dokunduğu bir gecede, siyah, nokta kadar küçük gözlerini semanın sonsuz laciverdine çevirerek icra ettiği nağmeleri, o yüksek ve ruhu besleyen sesi kalbimde yuva yaptığı için hala gözlerimi kapayıp dinlesem, bir harabeden yükselen hüzünlü bir feryat gibi kulaklarıma gelir; bazen uzaklaşarak, kah coşup kah ara vererek deruni bir sesle öterdi.
İki Yüz Elli Kuruşa Bir Asır
Ayın ışığı karşı taraftaki ufuklarda, o saatte derin bir uykuya dalmış gibi görünen ve tülden yorgan gibi gayet hafif ve şeffaf bir sisle örtülü olan Istanbul'u gösteriyor , suların üzerinde çırpınıyor, engin ufuklarda aşktan yorgun düşmüş bir halde semanın mavi gözlerini öpüyor, kuşlarla cilveleşiyor, ağaçların hafif bir rüzgarla kıpırdayan yapraklarından koruluğa damlıyordu.
Sayfa 27 - Türkiye iş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
İki Yüz Elli Kuruşa Bir Asır
....bir rüzgarın kaldırdığı keder verici tozlar....
Sayfa 29 - Türkiye iş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
