Son sayfayı okuyunca sanki yüzümü bir aydınlık kapladı. Defalarca okumama rağmen doyamadım bu aydınlığa.
Tam da ne yaparsak anlamlı bir hayat olur sorusunu düşünmez, kalpte dumanlı bulutlar dolaşır olmuş bir zamanda kalbi teskin eden, rüzgarı nefeste hissettiren bir kitap oldu.
Kitabın ana karakteri Ömer Faruk yurt dışındaki eğitim serüveninden sonra yurda yani Türkiye'ye dönüyor ve bıraktığı gibi bulamadığı ülkesinde bacağını tıklatan olaylar dizisi eşliğinde kendi yolunu arıyor. Mustafa Kutlu okumak çoğu zaman bir film izlemek gibi, görüntü ne eksik ne fazla. Her okuyuşumda olayların içine ne denli dahil olduğuma; yazarın insanların, hayatın nabzını ne kadar iyi tutabildiğine şaşırıyorum ve sonrasında olaylar zihnimde buğulansa da hisler kalıcı oluyor.