Birbirimize hoşça kal demek için kalktık, ancak aşk ve umutsuzluk iki hayalet gibi aramıza girmişti. Biri kanatlarını başlarımızın üstünde açarken, öbürü cırnaklarıyla boğazla- rımızı sıkıyordu; biri acı bir şekilde ağlarken, öbürü iğrenç bir şekilde gülüyordu.