Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hazır susmuş ve dalmışken yarım kalmış bir şarkıya döner gibi, Veli'ye döndüm içimden. Veli'nin adı gerçekten Veli'ydi, benim adım gerçekten benim adımdı. Kod adlarımız yoktu henüz. Yeraltına inmemiştik. Sonbahar, saf duygular, sonsuz iyimserliğimiz illegal değildi, düpedüzdük. On bir köye gitmiştik. Sohbetler etmiştik. Veli bizi Haydar'a, Haydar Hüseyin'e teslim etmişti. Çıkacak muhtemel bir savaşın kendileriyle ilgili olmayacağına karar vermiş sakin katırlarla gitmiştik dağ köylerine. Arkadaşımın uzun boylu, yapılı oluşu, giysileri, özellikle botları dikkat çekiyordu, bense, zayıf, esmer, gözlüklü, Kültür Devrimi standartlarına göre "sakat" halimle onun yardımcısı muamelesi görüyordum. Arkadaşım biraz hayalkırıklığı yaşamıştı. Sen demiştin bana, köyün ırgatı marabasıyla al takke ver külâh gülüşüp konuşurken, ben ağaya, muhtara, dedeye hikâye anlatıp duruyorum ahıra bitişik sekide, kalın yün yorganların altında yatarken, yıldızların çıtır çıtır sesler çıkardığı gecede, sesinde şikâyet tonu. Halinden hoşnut görünüyordun oysa. Nal şakırtıları, kısık konuşmalar duymuştuk, sonunda bu seslerin, yatır ziyaretinden dönen afacan meleklerin itiş kakışları olduğuna karar vermiştik. Çünkü gündüzleri bolca efsane dinliyorduk yaşlılardan ve biz de aydınlanıyorduk. Sonunda, kimsenin isyan edecekmiş gibi bir havası yok demişti arkadaşım. Çok parlak bir yıldız batmaya yüz tutmuştu. Ertesi gün jandarmanın bizi aradığı haberi gelmişti.
Sayfa 101 - Son GörüşmeKitabı okudu
Yarım Kalan Bir Mevsim.... Hangi kente sığınsam Çarcıradır bütün meydanlar, Ferman verilir, mahkemeler kurulur Sorgulanır tenim, kırılır kalem, Yitirir hükmünü merhamet Ve ölüm kusar bütün insanlar üstüme…
Reklam
Ve bir Ankara'nın gri yarasında daha, Içimi Sezen ile pansuman ediyorum. Küflenmiş duvarlarıma çarparken agresif duygularım, 'Sarı Odalar' şarkısı ile sakinleşiyorum.
Ve bir Ankara'nın gri yarasında daha,Içimi Sezen ile pansuman ediyorum. Küflenmiş duvarlarıma çarparken agresif duygularım,'Sarı Odalar' şarkısı ile sakinleşiyorum. Biraz 'Firuze' çekiyorum gözlerime,Biraz da 'İstanbul İstanbul Olalı'Sonra kederli bir güzellik ile kadınlaşıyorum.Dudaklarımda 'Keskin Bıçak'Dudaklarımda 'Kolay Olmayacak'Sezen'in sesini kendime dost ediniyorum. Kalbimde yaralarımı yiyen obsesif böcekler varken, Bir çay söylüyorum içimdeki aşktan kadınlara...İçimde ki yarım çocuğada biraz pamuk helva.Ertelenmiş sevmelerime bir acı kahve eşliğinde 'Geri Dön'diye fısıldarken, 'Herkes Yaralı' şarkısına sarılıyorum. Gri vertigolu bir Ankara akşamında,Kulaklarımdan bir anestezi gibi, Sezen almazsam kalp evimden içeri,İllegal ağrılar çekip,  çirkinleşiyorum. Öyle yaralı öyle yaralıyım ki...Her günüme bir kaç doz Minik Serçe serpiştirmezsem, Öleceğim vertigolu bir Ankara akşamında, Sessizce.