Mâlik bin Dinar şöyle demiştir:
"Âlim, ilmiyle amel etmedikçe vaaz ve nasihati başkasının kalbinde yerleşemez. Yağmurun, kupkuru taşlara tesir edememesi gibi..."
Kimse hakaret edecek değil zaten dimi
Değişik Hakaret İfâdeleri
Tebe-i tâbiîn âlimlerinden Abdullah ibni Vehb2 (v. 197/813), hocası İmâm Mâlik'in şöyle dediğini rivâyet etmiştir:
"Bir kimse Peygamber Efendimiz'i ayıplayıp kötülemek maksadıyla 'Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemi'in hırkası (bazı rivâyetlere göre gömleğinin düğmesi) kirliydi' dese, öldürülür."
Bu sözün ne maksatla söylendiği önemlidir. Gerçeği dile getirmek maksadıyla söylenmesinde bir sakınca yoktur. Nitekim Enes ibni Mâlik radıyallahu anh şöyle demiştir: "Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem mübârek saçlarını sık sık yağlar, sakal-ı şerîfini her fırsatta tarardı. Saçlarına yağ sürünce, sarığının yağlanmaması için sarığının altına bir tülbent koyardı da bu tülbent yağcının elbisesi gibi olurdu." Ama böyle bir söz Allah'ın Elçisi ile alay etmek veya ona hakaret etmek maksadıyla söylenmişse durum değişir.
Mâlikî mezhebine mensup bazı âlimlerimiz de şöyle demişlerdir: "İslâm âlimleri, peygamberlerden biri hakkında 'helâk olsun' diyen veya çirkin bir ifâde kullanan kimsenin tövbesine bakılmadan öldürüleceğinde görüş birliği etmişlerdir."
ŞİFAİ ŞERİF 3.
Enes b. Mâlik şöyle demiştir: Allah Resûlü ﷺ şöyle buyurdu:
"Bir genç, yaşından dolayı bir ihtiyara ikramda bulunursa, muhakkak Allah Teâlâ, ona, yaşlandığı zaman kendisine ikramda bulunacak bir kişiyi hazırlar."
| Tirmizî, Birr 75
Sayfa 41 - Beka Yayıncılık
Enes b. Mâlik şöyle demiştir:
Allah Resûlü ﷺ "Sizden ancak merhametli olanlar cennete girecek" buyurdu. Sahâbîler "Ey Allah'ın Resûlü! Hepimiz merhametliyiz." deyince Allah Resûlü, "Sizin merhametiniz sadece kendinize ve aile halkınıza değil tüm insanlara yönelik olmalıdır." diye mukabelede bulundu.
| Beyhakî, Şuabu'l-îmân, VII, 478
Sayfa 40 - Beka Yayıncılık
Hiçbir Kimseye Sabırdan Daha Hayırlı ve Daha Geniş Bir Nimet Verilmemiştir
Ebu Said Sa'd b. Malik b. Sinan el-Hudrî (r.a.)demiştir ki:
“Ensar'dan bir kısım insanlar, Resul-i Ekrem (s.a.s.)'den bir şeyler (ikramda bulunmasını) istediler. Resul-i Ekrem (s.a.s.) onlara ikramda bulundu. Onlar yine istediler. Resul-i Ekrem de nezdinde mevcut olanlar, tükeninceye kadar onlara ihsanda bulundu. Resul-i Ekrem Efendimiz nezdinde bulunan şeylerin hepsini kendi eliyle onlara ikram ettikten sonra şöyle buyurdu: Nezdimde olan hiçbir malı (ikramı) sizden esirgeyecek değilim; lakin kim İffetli olmaya (başkalarından bir şey istememeye) çalışırsa Allah, o kimseyi afif (iffetli) kılar. Kim müstağni olur, (başkalarından bir şey beklemezse) Allah, onu zengin kılar. Kim de sabırlı olmaya bütün gücü ile gayret gösterirse Allah, o kimseyi sabırlı kılar.
Gerçek şudur ki, hiçbir kimseye sabırdan daha hayırlı ve daha geniş bir nimet verilmemiştir.”
Hadis-i şerifi İmam Buhârî ile İmam Müslim Sahihlerinde rivayet etmişlerdir.
Sayfa 359Kitabı okudu
Tartışmak dini savunmak aracı değildir.
"İmam Malik (ra) şöyle demiştir.
Tartışmak dini savunmak aracı değildir. O sadece kalpleri sertleştirir, inatları koyulaştırır ve Müslümanalar arasında kin ve düşmanlığı arttırır."
Sayfa 48 - Çelik YayıneviKitabı okudu
Sakal ve Bıyığın kesilmesi meselesi
Bunlardan biri Buhârî'nin (5892) "Sahîh"inde İbn Ömer (radıyallahu anhuma)'dan rivâyet ettiğidir. Bu rivâyete göre İbn Ömer hac ve umre yaptığı zaman sakalını tutar, tuttuğundan artanı alırdı.
Yine bu kapsamda olmak üzere Ebû Dâvûd "Sünen"inde (4201) Câbir (radıyallahu anh)'tan "Hac ve umre zamanı hâricinde