Kimsenin onu tanımadığı başka bir yerde her şeye yeniden başlayacaktı. Elinden geldiğince çabuk gidecekti. Uzaklara, kimsenin onu tanımadığı büyük bir şehre gidecekti. Kendine bir yer bulacaktı.
Kitabı çok beğendiğimi söyleyerek başlayayım.Karakterlerin ince ince işlenmesi,akıcılığı ile bir an olsun tempoyu düşürmemiş yazar. Okuduğum ayakları en yere basan, en gerçekçi romanlardan biri. Ama bütün bir kitabı öfkeyle okuduğumu ve yine aynı öfkeyle bitirdiğimi belirtmek isterim. Kitabın arka kapak açıklaması ve yorumları bana göre çok ama çok yanıltıcı. İmkansız bir aşk hikayesi değil söylenenin aksine hayatları parça pinçik edilmiş buna rağmen onurlu ve dik duruşlu kadınların öyküsü bana kalırsa. Ailenin erkekleri kadınların gururları,onurları üstüne tepinip tepinip,çocuklarına bakmayıp,eşlerine Şevkat göstermeyip bir de bunu ne talihsiz hayatım var tadında yaşıyorlar. Kitap bir aile öyküsünü anlatıyor ama ana hikayeye geçiş fazla uzatılmış bana kalırsa. En az iki,uç kitap olarak yazabileceği bir roman serisini tek bir kitaba sıkıştırmış yazar. Ayrıca bir aile içinde tekrarlanan
yaşantıların olması,aynı evin etrafında dönmesiyle Yüzyıllık Yalnızlık'tan fazlasıyla izler taşıyor.
