“Tâlût, ordu ile hareket edince dedi ki: ‘Allah sizi bir nehirle imtihân edecek. Kim ondan içerse, benden değildir. Kim de onu tatmazsa, işte o bendendir. Ancak bir avuç içmenin zararı yoktur.” İçlerinden pek azı hariç, hepsi de sudan içtiler. Tâlût ve berâberindekiler nehri geçince geride kalanlar ‘Bizim bugün, Câlût ile ordusuna karşı duracak
Hz. Lut Sedum kavmine peygamber olarak gönderildi. Sedum kavmi Mutefike kasabasında yasamaktaydi. Hz. Lut Sedum kavmine geldiği zaman gördüğü manzara karşısında dehşete düşmüştu. Çünkü Sedum kavmi erkek erkeğe cinsel ilişkiye giren ve bunu ulu orta utanmadan yapan bir kavimdi. Cadde üzerlerine oturuyor yoldan geçen erkeklere taş atıyor eğer taş
Ve Şeytan geldi de bir gün zehirli kelimeler bıraktı Hz. İsa'nın kulağına, "Mademki Allah'ın takdir ettiğinden başka bir şey olmaz diyorsun. Çık dağın zirvesine, bırak kendini aşağı! Kurtulursun, takdir edilmişse kurtulman!" Hz. İsa izin vermedi taşımasına nehrin gelecek zamanlara zehri. Öyle bir panzehir attı ki suya bütün balıklar dirildi: "Allah kullarını imtihan edebilir. Kullarınsa Allah Teâla'yı imtihan etmeye hakları yoktur!"
“Bilin ki mallarınız ve çocuklarınız birer fitnedir..." (Enfal, 28)
Fitne, yani imtihan. "Allah'ım, fitnelerden sana sığınırım!" diyen birine gülümsüyor Hz. Ömer, "Rabbinin sana mal ve evlat vermesini istemiyor musun?"
Nehrin denize karışmasını bekliyorsun ama deniz çoktan bulutlara karıştı. Belâ nehirleri geziyor semada; gam, musibet, sıkıntı, darlık... Puanı yüksek sorular.