Üniversite de kızlar teklif ediyormuş , her gün eğlence dolu olacakmış gibi beklentiler yüzünden bir çok üniversite öğrencimiz hüsrana uğramaktadır. Bu kitapta da kardeşim okumak için gidin şu üniversiteye bırakın şu beklentilerinizi diyor sayın Zweig :)) .
Üniversiteye başlayacak arkadaşlar için önemli o yüzden ve şu mesajı veriyor : "Siz siz olun kendinizi ispatlayacağız diye kendi karakterinize sığmayan şeylere girişmeyin. " Yalnız kalacağım korkusundan daha büyük bir yalnızlığa batan yeni üniversite öğrencisinin dramından bahsediyor öykümüz.Kendimizden uzaklaştığımız zaman çıkıyor aslında yalnızlık duygusu bunu görüyoruz kitapta.Ulaşmak istediği insanlarla kendi kişiliği arasında bir çıkmaza giren kahramanımız en sonunda hayatın anlamını kavrayıp tüm bunların saçmalık olduğunu idrak ediyor ama...Aması spoiler o yüzden söylemeyeyim :) .
Oysaki insana kendisi yeter çoğu zaman . İnsan kendisiyle dertleşir mi ? Evet dertleşir. İnsan kendisiyle eğlenebilir kendisiyle şakalaşabilir hatta . Deli misin kardesim ? Diyebilirsiniz...Olsun..Aynaya baktiginda bir yüzden çok kişiliğini görmek ister insan onu göremezse yalnızlık çöker işte. Bizim ehemimiz ve mühimimiz kendimizdir. Ona sahip çıkalım, bırakın diğer insanlar o kişiliğinizle sevsin sizi , takmış olduğunuz maskelerle değil.