Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Uyarı ⚠
Yaşam tarzınıza, kültürünüze, evlilik yapınıza ve bütçenize uymayan bir düğün, sizin düğününüz değildir, tribünün düğünüdür. 3 saatlik bir düğün için 3 yıl borç ödeyip, evliliğin en taze yıllarını elinde hesap makinesiyle geçirmenin var mı bir mantığı? İnsanlara güzel menüler, şık bardaklar, gelenlerin bile anlamadığı sırf elit görünmek için
Korkuyorsun değil mi? Yeniden kırılmaktan,sevilmemekten Yeniden sevememekten korkuyorsun. Bir kere kırıldığın zaman yeniden eskisi gibi olmayacagini sanıyorsun. Yüreğinin umut dallarını kırıp geçen rüzgarlara küsüyorsun. Biri gelip,tekrar kırıp incitmesin diye tüm insanlardan kaçıyorsun. Yeniden umut etmekten korkmaya başlıyorsun. Biliyor musun, ne kadar kacsanda umut kırıldığı yerde yeşerir. İnsan yeniden sever,yeniden umut eder ve yeniden hiç bir şey olmamış gibi gülümsemeye başlar...🍂🌾🌿
Reklam
İnsan bir kere sever. Kalp sevdiğini bir kere söyler. Tıpkı yaşamak ya da ölmek gibi. Tıpkı yanmak ya da sönmek gibi. Kül olmak ya da savrulmak gibi. Canın çıktığı bedene dönmediği gibi. Külün tekrar yanıpta sönmediği gibi. İnsan bir kere sever.
Kaç yıl sevilir bir insan? Kaç yıldan sonra unutulur? Gidince mi, ölünce mi... Yoksa yeni biri hayatına girince mi? Kaç yıl sürer bir sevda? Kaç ayrılıktan sonra vazgeçer insan sevmekten? Kaç ihanet soğutur yüreği? Kaç ağlamadan sonra diner öfkesi? Söyle bana kaç kere sever bir insan? Kaç terkedilişten sonra korkar başlangıçlardan? Kaç bahara aldanır? Kaç geceye sığınır ve kaç şarkıya... Kaç kapıdan geçer insan ömrü boyunca? Ardında dert, önünde umut, içinde güzellik olan. İnsan kaç defa yorulur? Ve insan kaç defa ölür?
Her şey karşılıksız olabilir ama olmamalıdır.. Sadece beni hatırlasın, beni önemsesin beni arasın, benim için güzel şeyler plânlasın, bana armağanlar versin, bana güzel sözler söylesin, beni desteklesin sorunlarımla ilgilensin, çareler arasın hastalanırsam nazımı çeksin yorgunsam dinlendirsin... Eksiklerimi, kusurlarımı affetsin.. Çok kez
İlk öykü denemem :) Yorumlarınız değerlidir benim için
TURUNCU Soğuk bir kış gecesiydi. Doğa; yeni yılı beklemiş gibi biriktirdiği en sert ve soğuk rüzgarını üzerimize fırlatıyor, dişlerimizin gıcırdamasına yetecek kadar donuk bir hava dağıtıyordu. Rüzgarın uğuldayışı boşlukta süzülüp aceleyle yüzümü yalayarak geçiyor ve sırasını sonraki hava akımına bırakıyordu. Oldum olası bu sert ve kuru havadan
Reklam
Hatun Kişi Niyetine
(Haziran ayı öykü etkinliği) Bir yakınınızın cenazesinde hayal edin kendinizi (Allah gecinden versin). Namaz kılınmış, cenaze defnedilmiş. Gözde yaş, gönülde hüzün, elde mevtanın hayrına dağıtılan kıymalı kır pidesi. İşte o kıymalı kır pidesi; ölenle ölünmediğini, hayatın her şeye rağmen devam ettiğini simgeliyor. Kıymalı pide deyip
Cemal Süreya Senin çelme taktığın yerden başlıyorum hayata. Varsın yara içinde kalsın dizlerim; yüreğim kadar acımaz nasıl olsa. Şems-i Tebrizi Düzenim bozulur, Hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme.
Sana bir kez olsun o kadar çok sarılmak isterdim ki. Bir kere, yalnızca bir kere. Kokun nasıl acaba? Nasıl sarıp sarılıyorsun? Görmediği, hissetmediği birini nasıl sever insan? Nasıl bağlanır?
Nenem
Değerli
Li-3
Li-3
, değerli Rastafaryan, sen de ben gibi Çerkes, Abhaz mısın? Öylesin galiba Yasinciğim. Öyleyse, öyle evet, bu iletim sana ithaf olsun. Sen anlarsın beni. Biz kendimizi hiç ifade edemedik galiba. Yok be ne alaka, biz kendimizi çok iyi ifade ettik aslında. Ettik de, insanlar değil atlar anladı.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.