Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Başkanlarını kendilerini köleleştirmek için değil, özgürlüklerini savunmak için haklarını şeçtiği söz götürmez bir şey ve bu tüm siyasal hukukun temel kuralıdır.
Medenileşen Amour propre
Atın, kedinin, boğanın hatta eşeğin bile ormanda vahşi bir yaşam sürdükleri zaman bizim evlerimizde, ahırlarımızda beslediğimiz zamanlarda olduğundan genellikle daha güçlü bir vücut yapısına sahip oldukları, hep daha gürbüz, daha zinde, çevik ve cesur oldukları görülür. Evcilleştirilmeleri ile beraber bu hayvanlar, sahip oldukları bu üstünlüklerin yarısını kaybetmekte ve görünen odur ki bizim bütün bakımımız ve onlara gösterdiğimiz özen sadece onların bozulmalarına, yozlaşmalarına hizmet etmektedir.
Reklam
Yoksulluğu ve serüveni , yaldızlı bir köleliğe her zaman üstün tutacaktır. Onda hiçbir şey , özgürlük aşkından daha değerli değildir . Kendisi olmak, hayatında, duygularında ve fikirlerinde hep özgür olmak ister . Haklı bir fikri savunmak için konuşmaya karar verdiği zaman, hiçbir zenginlik , mevki, güvenlik kaygısı onu susturamaz.
Bilimlerin ve sanatların ilerlemesi, törelerin bozulmasına mı, yoksa arınmasına mı yardım etmiştir?
İnsan ırkında iki türlü eşitsizlik olduğunu görüyorum: Birincisi, tabiat tarafından bu şekilde yaratıldığı ve yaş, sağlık, bedensel güç, zihnin veya ruhun nitelikleri arasındaki farklılıklara dayandığı için tabii veya fiziksel olarak adlandırdığım eşitsizlik ve diğeri de bir tür uzlaşmaya bağlı olduğu ve insanların rızası üzerine tesis edilmiş hiç değilse onaylanmış olduğu için manevi veya politik olarak adlandırılabilecek eşitsizlik.
1756 Lizbon depreminde yayınladığı bildirisiyle olayı hâlâ tanrısal iradeye bağlayan Papa'nın yalanını da; deklarasyonundaki yalanı vurgulayan ama olayı yalnızca jeolojik bir olay olarak sunan Volteir'in yalanını da fark edip yaşanan depremin toplumsal sistemin bir ürünü olduğunu; çünkü yıkımın ve ölümün gelip yoksul mahallelerin başına çöktüğünü fark eden bir düşünürün yalnızlığıdır, Rousseau' nun yalnızlığı.
Reklam
Bir toprak parçasının etrafını çitle çevirip "Bu bana aittir!" diyebilen, buna inanacak kadar saf insanlar bulabilen ilk insan, uygar toplumun gerçek kurucusu oldu.
Sayfa 133
Gerçekten insanları birbirlerinden ayırt eden nitelikler arasında sadece alışkanlığın, insanların toplum içinde benimsedikleri çeşitli hayat tarzlarının esiri olan birçok ayrımın doğal gibi kabul edildiğini görmek kolaydır.
Sayfa 128
İnsan türü artık yaşlanmıştı, ama insan hep çocuk kalmıştı.
Sayfa 128
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.