İdrîs -aleyhisselâm- Peygamberlik gelmeden evvel de ibâdetle meşgûl olurdu. Sâlih kimselerle beraber bulunur, geçimini el emeğiyle bizzât te’mîn ederdi. İnsanlık târihinde ilk defâ dikiş dikme, yâni terzilik mesleği İdrîs aleyhisselâm'la başlamıştır.
İçinde yaşadığı toplum, Kâbil soyundan gelen bir cemâat idi. Maddeten ve mânen çok bozulmuştu. Şit’in -aleyhisselâm- gösterdiği yoldan ayrılmışlar, kulluk vazîfesini terketmişlerdi. Her türlü haram ve kötülüğü, helâl sayarak işliyorlardı. Hâk yolundan ayrılan bu kavme Cenâb-ı Hak, İdrîs aleyhisselâm-ı peygamber olarak gönderdi. Kendisine otuz sahîfe nâzil oldu. Allâh’ın emir ve yasakları bildirildi. İdrîs -aleyhisselâm-, bu ilâhî emir ve yasakları cemâatine teblîğ etti.
Melekler, İdrîs aleyhisselâmı cemâatler hâlinde ziyârete gelirler, O’nunla görüşüp sohbet ederlerdi. Kendisinin, tahmînen bin kişi kadar mü’min cemâati vardı.