Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Özellikle jeopolitik konumu nedeniyle Osmanlı Devleti'nin gelişmesini, ilerlemesini ve bölgede güç sahibi olmasını istemeyen dış güçler Osmanlı Devleti'ni parçalamak istiyorlardı. Bu parçalanmayı gerçekleştirmenin en uygun yollarından biri de Osmanlı'da yaşayan azınlıklarla ilgilenmekti. İşte Ermeni sorunu böyle başladı. Dış güçlerin kışkırtmalarına kapılan Ermeniler, I. Dünya Savaşı'nda Osmanlı Devleti'ne karşı ayaklandılar. Özellikle Anadolu'da yaşayan savunmasız Türk halkına yönelik insanlıkla bağdaşmayacak yakma, yıkma, cinayet, talan ve katliamlara giriştiler. Elbette Türkler de meşru müdafaa haklarını kullandılar ve bu insanlık dışı saldırılara karşı koydular. Ancak büyük güçlerin desteğiyle Ermenilerin Türk halkına karşı saldırıları I. Dünya savaşı boyunca devam etti.
...zaman zaman, imparatorlukların "halkların zindanı" olduğunu, halkların "kendi evlerinde", kendi sınırları dahilinde, kendi hükümetleriyle yaşamaya başlamak için bu imparatorluklardan kurtulmaları gerektiğini öne süren teorinin modern zamanların yıkıcı teorisi olduğunu bile düşünüyorum. Bunu söylerken aklımda özellikle I. Dünya Savaşı'ndan sonra parçalanan çok-etnisiteli iki büyük yapı var: Parçalanması on milyonlarca insanın canına mal olan ve en berbat tiranlıkların ortaya çıkışını kolaylaştıran Avusturya-Macaristan İmparatorluğu; bölünmesi, tüm insanlık üzerinde dolaşan terör ve gerileme heyulasına yol açarak günümüzde de süren Osmanlı İmparatorluğu. Bununla birlikte, bu imparatorluklara karşı herhangi bir nostalji duymuyorum. Kesinlikle yeniden inşa edilmeleri gibi bir hayalim yok. Ne Habsburglar, ne çarlar ne de sultanlar için böyle bir düş kuruyorum. Benim üzüldüğüm, imparatorluklar zamanındaki, aynı dine, aynı dile, hatta aynı tarihsel güzergâha sahip olmayan halkların aynı siyasal yapı bünyesinde yaşamalarını doğal ve meşru gören bir zihniyet halinin yok olması. Farklı dillere veya dinlere sahip olan halkların birbirlerinden ayrı yaşamalarının daha iyi olacağını savunan fikirle mücadele etmekten hiç vazgeçmeyeceğim. Etnisitenin,dinin veya ırkın ulus inşa etmek için meşru temeller oluşturduklarınıasla kabul etmeyeceğim.
Sayfa 162 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Gurur <3
İnsanlık adına çalışmalar yaparken, en çok insanların koyduğu engellerle savaşmaya çalışır. Ancak yaşadığı tüm olumsuzluklara rağmen, günümüzde Niagara Şelalesi devasa bir Tesla heykelinin karşısında akmakta ve günümüz dünyasının yenilenebilir enerji ihtiyacının yaklaşık olarak %70'i hidroelektrik santrallere dayalıyken, Tesla'nın atası olduğu bu santraller halen Amerika ve Kanada'nın elektrik ihtiyacını karşılamaktadır.
Sayfa 58 - Destek YayınlarıKitabı okudu
6.cilt
3."Ölçü ve tartıda hîle yapanların vay haline! Onlar, insanlardan bir şey ölçüp aldıkları zaman ölçüyü tam yaparlar; kendileri onlara bir şey ölçtükleri veya tarttıkları zaman eksik yaparlar. Onlar, büyük bir gün için tekrar diriltileceklerini sanmıyorlar mı? O gün insanlar âlemlerin Rabbi huzurunda duracaklardır." 
Bu dünya hayatı, Cenab-ı Allah’ın sonsuz lütuflarıyla doludur... O tekbir yağmur damlası bile ‘insan’a sunulan o sonsuz lütuflardan sadece biridir... Ve insanlar bugün o sonsuz lütufların hepsine gözlerini kapatmışlardır... Şeytanın ateşi onları kör etmiştir... İnsanlık bugün
Orospu çocukları!
Özellikle jeopolitik konumu nedeniyle Osmanlı Devleti'nin gelişmesini, ilerlemesini ve böl­gede güç sahibi olmasını istemeyen dış güçler OsmanlI Devleti'ni parçalamak istiyorlardı. Bu parçalanmayı gerçekleştirmenin en uygun yollarından biri de Osmanlı'da yaşayan azınlıklarla ilgilenmekti. İşte Ermeni sorunu böyle başladı. Dış güçlerin kışkırtmalarına kapılan Ermeniler, I. Dünya Savaşı'nda Osmanlı Devleti'ne kar­şı ayaklandılar. Özellikle Anadolu'da yaşayan savunmasız Türk halkına yönelik insanlıkla bağ­daşmayacak yakma, yıkma, cinayet, talan ve katliamlara giriştiler. Elbette Türkler de meşru mü­dafaa haklarını kullandılar ve bu insanlık dışı saldırılara karşı koydular. Ancak büyük güçlerin desteğiyle Ermenilerin Türk halkına karşı saldırıları I. Dünya savaşı boyunca devam etti.
Reklam
Zavallı Yemen'in Mazlum Çocukları
Yemen'deki insanlık dramı, bizim buralarda Halep ya da Filistin gibi ses getirmiyor. Bunda hem bilgi akışının sağlıklı olmamasının hem de bize coğrafi uzaklığının etkisi var. Oysa, Yemen bize zannettiğimizden çok daha yakın. Hem de her yönden.
Sorularimiz ve kim oldugumuz
beynimdeki tek soru, gözlerimi açtığımdan beri 'neden böyle bir yaratık haline geldim?' sorusuydu. zaten hepimiz kendimizi sorduğumuz sorulara göre belirleriz. tercihlerimiz sorularımızdan gelir... 'nasıl?' sorusunu soranlar gerçek hayatın gerçek uğraşların en iyi öğrenenleridir. bilimle, sanatla, dünyayı 'dünya'
Diğerlerinin dışında yalnız, başında bekleyeni olmayan bir sedye gördü. Ağır ve kararsız adımlarla bu yabancı sevincin arasında unutulan yaralının yanına gitti. Dağınık, bakımsız sakalının altındaki yaralı yüzü kireç gibi bembeyazdı, yaralı kolu felçli gibi sedyeden sarkıyordu. Gözleri kapalı, dudakları solgundu. Ferdinand titredi. Sedyeden sarkan kolu yavaşça acı içindeki göğsün üzerine koydu. Tam o sırada bu yabancı insan gözlerini açtı, ona baktı, sonsuz uzaklıktan, meçhul azaptan minnettarlıkla bir gülümse belirdi yüzünde ve selamladı Ferdinand'ı. İşte o an titremekte olan Ferdinand'ın beyninde bir şimşek çaktı. Bunu mu yapacaktı? İnsan kardeşlerinin gözlerine böyle nefretle mi bakacaktı, kendi özgür iradesiyle bu büyük insanlık suçuna ortak mı olacaktı? 'Asla! Asla!' diye bağırıyordu içindeki her şey.
İslam'ın topluluğa bakış açısı şudur: Her insan, diğer bütün insanlardan şahsen sorumludur ve bu bilinçle yaşamak zorundadır! İnsanlık birdir, çünkü Allah, yani insanların Yaradan'ı Bir'dir Bütün insanlar aynı kökten gelir ve aynı gaye için yaratılmışlardır.
Reklam
kronoloji/insanlık tarihindeki bazı önemli olaylar
MÖ Beş Milyon: Bilinen en eski insan benzeri maymun cinsi olan Australopithe- cus Afrika'da ortaya çıktı. MÖ İki Milyon: Homo habilis ve dişisi ellerini kullanarak yonttukları taşlarla aletler yapıyordu ve hâlâ Afrika'dan çıkmamışlardı. MÖ 1,5 Milyon: Meşaleyi homo erectus ve femina erecta devraldı. Gerçekten de ateşi keşfeden ilk
Sayfa 179 - selKitabı okuyor
İnsanlık gemisinin, bir zamanlar Titanic'in başına geldiği gibi,tehlikeden bihaber ve yok edilemezliğine inanmış bir halde mahvoluşa doğru seyretmesi,sonra da gecenin içinde orkestra 'Sana daha yakın olmak için Tanrım'ı' çalar ve şampanya su gibi akarken,sonunu getirecek buzdağına çarpıp batması çok üzücü olur.
Sayfa 198 - YKYKitabı okudu
Batıl itikaflar zayıf kafaların dinidir. Bu Asır Allah'ı unutup paraya tapan insanların çağı. İnanç kaybolup Şeref öldü mü artık insanlık iflas etti demektir...
Gençler
Gençler cesaretimizi takviye ve idame eden siz­lersiniz. Siz, almakta olduğunuz terbiye ve irfan ile insanlık ve medeniyetin, vatan sevgisinin, fikir hürri­yetinin en kıymetli timsali olacaksınız. Yükselen yeni nesil, istikbal sizsiniz. Cumhuriyet'i biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz.
"Hududullah"ı çiğneyen insan aklıyla, girişimci ruhu ve keşifleriyle, tekniği teknolojiye dönüştürüp endüstriyel üretimi başlatınca "Yeryüzünün hakimi benim" diye efelendi. Banka mabed para mabud, fabrika bacaları ile gökdelenler bu yeni dinin göklere yükselen bayrağı oldu. Çarkıfelek dönüyor yatırım-üretim-tüketim zinciri tüm insanlığı aynı anda hem zorba hem esir kılıyordu. Ama nasıl olur? Oldu işte. Tüm insanlık ilerleme - kalkınma - zenginlik - refah ve konfor istiyor. Ama önceki yazılarda söyledik dünya gelirinin %90'ına nüfusun %10'u el koyuyor. Buna rağmen her ülke gelişme peşinde.
Sayfa 103Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.