Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gerçekler, sevgilim
Bu sabah erken kalktım. Yüzüme üç kez gerçekler çarptım. Kanadı yüzüm, gözüme gerçek kaçtı. Gözümün sulandığını görenler ağladığımı sandı, oysa gerçek gözümü yakmıştı. Bu yüze gerçek çarpma ve göze gerçek kaçırma beni zinde yaptı. Dışarı çıktım, yolum uzundu. Nicedir yürümeyişlerimle biriken adımlarımı da yanıma aldım. Yorgunluğumu, kendini
Ben geldim Kitabımız polisiye türünün tadını veren bir eser. İçeriğinde bolca sırlar , ipuçları ,cinayet ve suçluları barındırıyor . Kitaba başlarken ve devam ederken yavaş yavaş taşların yetine oturduğunu hissedip aaa tamam ben çözüldüm diyorsun ve o anda kitap sizi öyle bir ters köşe yapıyorki neye uğradığınızı şaşırıyorsunuz . Kitabımız her şeye normal şekilde başlayıp bir anda hayatı alt üst olan Belizi konu alıyor . Beliz ve Mabel çok yakın arkadaşlar öyle ki yıllar sonra aynı evde aynı anne ve babayı paylaşacaklar ama hayat bir gün yollarını ayırır ve Mabel Belizi bırakıp yurt dışına gider ayrı bir hayat yaşar .Başlarda her şey iyidi taki Belizin annesinin ani rahatsızlığından sonra her şey kabusa döndü . Belizin günden güne eve kapaması,annesinin durumunun kötüye gitmesi ve sürekli onla ilgilenmesi gerektiği için mesleğini bırakması Belizi hayli etkilemişken işte o an kurtarıcı prens dediği kişinin hayatına girmesi ile birazda olsa işler yoluna girmişti . O kişi annesinin sağlığında sorumlu hemşire Deniz idi . Beliz birazda olsa toparlanmış hayata tutunmuş derken herneyse bir anda sarpa sardı . Mabele gelen telefonla öğreniyoruz ki Beliz öldü …. Beliz nasıl öldü , intihar mı ? Cinayet mi ? Suçlu ya da suçlular kim ? Sıkı durun kitabın sonu sizi uzun bir süre boş sayfaya baktırıyor
Reklam
Sahici bir sarsıntı, sahte bir dengeden iyidir.
Babamın öldüğü gün birine aşık olmuştum. Bazen öyle olur; her şey üst üste gelir. Polis olmasaydım, katil olurdum. Çünkü sahici bir sarsıntı, sahte bir dengeden iyidir. Binlerce ceset, binlerce katil ve bir evlilik gördüm. Seni, intihar etttiğin gün tanıdım kızım. Seninle o gün barıştım. Şimdi sadece geceleri yapayalnız ve yalınayak anlayabildiğim şeyler var. Şimdi benim de yalanlara inanmaya ihtiyacım var, bütün çaresiz insanlar gibi, dağılan bir okul gibi. Acılarımız da birbirine benziyor artık kızım. Birbirine benzeyen parmaklar gibi; ama her birinin eşsiz bir izi var. Bazen gözlerim doluyor karanlıkta ama fısır fısır konuşmaya başlıyorsun kulağımın dibinde hiç susmuyorsun. Ağlamama asla müsade etmiyorsun. Her şey affedildi babacık diyorsun. Hiç ayrılmayacağız diyorsun. Keşke hep yanımda olsaydın diyorum öyle konuştuğunu duyunca. Bu kış çok kar yağar belki beraber kayboluruz diyorsun sen bana. Ama kar taneleri birbirine benzemez ki kızım. Cesetler de benzemez. Ama bir cinayet başka bir cinayeti hatırlatır her zaman. Koşan atlar, düşen atları hatırlatır. Yağmur yağar, durur, tekrar başlar, yanlış yolda yürümek doğru yolda beklemekten iyidir. Beşikten mezara kadar. Karanlıkta herkesle çarpışabilir insan. Yalan mı söylüyorum sana? Affet beni kızım, affet. Bir sürü doğru söyledik ama hiç burnumuz kısalmadı ki kızım.
Babamın öldüğü gün birine aşık olmuştum. Bazen öyle olur; her şey üst üste gelir. Polis olmasaydım, katil olurdum. Çünkü sahici bir sarsıntı sahte bir dengeden iyidir. Binlerce ceset, binlerce katil ve bir evlilik gördüm. Seni, intihar etttiğin gün tanıdım kızım. Seninle o gün barıştım. Şimdi sadece geceleri yapayalnız ve yalınayak anlayabildiğim şeyler var. Şimdi benim de yalanlara inanmaya ihtiyacım var, bütün çaresiz insanlar gibi, dağılan bir okul gibi. Acılarımız da birbirine benziyor artık kızım. Birbirine benzeyen parmaklar gibi; ama her birinin eşsiz bir izi var. Bazen gözlerim doluyor karanlıkta ama fısır fısır konuşmaya başlıyorsun kulağımın dibinde hiç susmuyorsun. Ağlamama asla müsade etmiyorsun. Her şey affedildi babacık diyorsun. Hiç ayrılmayacağız diyorsun. Keşke hep yanımda olsaydın diyorum öyle konuştuğunu duyunca. Bu kış çok kar yağar belki beraber kayboluruz diyorsun sen bana. Ama kar taneleri birbirine benzemez ki kızım. Cesetler de benzemez. Ama bir cinayet başka bir cinayeti hatırlatır her zaman. Koşan atlar, düşen atları hatırlatır. Yağmur yağar, durur, tekrar başlar, yanlış yolda yürümek doğru yolda beklemekten iyidir. Beşikten mezara kadar. Karanlıkta herkesle çarpışabilir insan. Yalan mı söylüyorum sana? Affet beni kızım, affet. Bir sürü doğru söyledik ama hiç burnumuz kısalmadı ki kızım.
Babamın öldüğü gün birine aşık olmuştum. Bazen öyle olur; her şey üst üste gelir. Polis olmasaydım, katil olurdum. Çünkü sahici bir sarsıntı sahte bir dengeden iyidir. Binlerce ceset, binlerce katil ve bir evlilik gördüm. Seni, intihar etttiğin gün tanıdım kızım. Seninle o gün barıştım. Şimdi sadece geceleri yapayalnız ve yalınayak anlayabildiğim şeyler var. Şimdi benim de yalanlara inanmaya ihtiyacım var, bütün çaresiz insanlar gibi, dağılan bir okul gibi. Acılarımız da birbirine benziyor artık kızım. Birbirine benzeyen parmaklar gibi; ama her birinin eşsiz bir izi var. Bazen gözlerim doluyor karanlıkta ama fısır fısır konuşmaya başlıyorsun kulağımın dibinde hiç susmuyorsun. Ağlamama asla müsade etmiyorsun. Her şey affedildi babacık diyorsun. Hiç ayrılmayacağız diyorsun. Keşke hep yanımda olsaydın diyorum öyle konuştuğunu duyunca. Bu kış çok kar yağar belki beraber kayboluruz diyorsun sen bana. Ama kar taneleri birbirine benzemez ki kızım. Cesetler de benzemez. Ama bir cinayet başka bir cinayeti hatırlatır her zaman. Koşan atlar, düşen atları hatırlatır. Yağmur yağar, durur, tekrar başlar, yanlış yolda yürümek doğru yolda beklemekten iyidir. Beşikten mezara kadar. Karanlıkta herkesle çarpışabilir insan. Yalan mı söylüyorum sana? Affet beni kızım, affet. Bir sürü doğru söyledik ama hiç burnumuz kısalmadı ki kızım.
Reklam
Edip Cansever
İntihar mı dediniz, sakın cinayet olmasın Bu tükenmiş kavgası, bu acı, bu nasıl bulduğumuz Bir ucu Avrupa da, bir ucu ortaçağda Ki barış adına yetişir korkunçluğumuz Kaldı ki söylüyoruz bak: indirin silahları Yani korkudan değil sizleri görmüyoruz...
Korkudan değil
İntihar mı dediniz, sakın cinayet olmasın Bu tükenmiş kavgası, bu acı, bu nasıl bulduğumuz Bir ucu Avrupa’da, bir ucu ortaçağda Ki barış adına yetişir korkunçluğumuz Kaldı ki söylüyoruz bak: indirin silahları Yani korkudan değil sizleri görmüyoruz.☮️
Edip Cansever
Edip Cansever
194 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.