Sağ tarafımda İstanbul Boğazı, Mecnun’un gördüğü seraplar kadar göz kamaştırıcıydı. İnişe geçerken “Bu şehirde kendini kandırmadan akşam eden bir Allah kulu yoktur” diye düşündüm. İstanbul bir yandan senin rüyalarını çalar, öbür yandan sana hayaller hediye eder.