Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İnkılâp, bunun inkılâbı... Türkiye'den beklediğimiz inkılâp.. (Toynbi) diye bir İngiliz mütefekkiri, tarihçisi var.. Yakında öldü, gözünü bizim yazılarımıza kadar uzatmış bir insan... Şöyle söylüyor: "-İstikbâl İslâm'ındır! diyor; Avrupa her şeyi tecrübe etmiştir, bir tek etmediği o kaldı." Evet, İslâm, 16. asır sonlarına doğru temsil kadrosunda zaafa uğramıştır. Ama daha sözünü söylemiş değil. Son sözünü temsil kadrosunda ve yeni telâkkiler önünde henüz söylememiştir.
"Dâva islâm'ı bulmaktan ibarettir." Uydurmak yerine bulmak... Ve her şeyi ona uydurmak...
Reklam
Reform, üstüne çimento püskürtülmüş ahşap bir bina gibi, binayı kurtarmak için bir payanda demektir. Sen İslâm'da olmayanı, İslâm'a mı hediye ederek onu kurtaracaksın? Şu kalb dikme ameliyatı var ya hani?.. Nasıl vücudun dehâsı onu reddetmişse, kusmuşsa, İslâm kendisine eklenecek her şeyi gaseyan eder, atar!
Bu pazarlıkçılar, İbn-i Teymiye'den geliyorlar. Bunlar, İslâmı hurafelerden temizlemek dâvasını güderek en büyük hurafeye, akıl hurafesine inananlardır. Sonradan Vehhabiliğin de ilhamını aldığı bir bâtıl mezheb sahibi İbn-i Teymiyye, Kur'ân'ı zahirinden anlıyor. Tefsiri hiç kabûl etmiyor. Allah'ın arş üstünde istivâsı bahsinde şu küfrü meydana getiriyor: Minberden iniyor. İstivâ âyeti yani bir nevi -hâşâ- Allah arşın üstü- ne oturmuş, yerleşmiş mânasına.. diyor ki: "Benim bu minberden inmem gibi, Allah işte böyle yere iner!" Ve Muhiddin-i Arabî'yi İbn-i Teymiyye tekfir ediyor. Akıl; kuru, cüce, kör ve topal akıl... Anlamıyor sütreyi, per- deyi.. Perdenin gerisindeki gamızayı, sırrı..
Para basılıyor, mevcut kıymet sulandırılıyor, fakat deveran yine de düşmüyor. Bunlar ilâhî cilveler, başka bir şey değil.. Bir taraftan para basılırken, utanmadan sıkılmadan, "Enflasyonla boğuşuyoruz" deniliyor. Sen kendi kendinle mi boğuşuyorsun? Emret basmasınlar! Sanki enflasyon Merih'den gelen bir canavar!.. Onunla harbediyorlar!..
Türkiye'de müthiş bir çilesizlik moda... Ve dünyaya tam mânasıyla gaflet gözüyle bakış... Avrupa ne halde, insanlık ne halde, taklid ettiği insanlık ne halde, felaketi nerede, saadeti hangi noktada?.. Bilen ve düşünen yok!.. Topyekûn düşünce yok!.. Tam bir çilesizlik...
Reklam
Fakat, ne inceleyen, ne soran, ne ayıklayan, ne bakan, ne eden var bu memlekette. Sadece mağrur bir cehalet.
"Benimki benim, seninki de senin!..." Bu şeriattır. İkincisi, "Seninki senin, benimki de senin!..." Bu tarikat.. Üçüncüsü: "Ne seninki senin ne benimki benim... Her şey Allah'ın.." Bu da Hakikat!..
Hiçbir lâiklik aleyhtarlığı veya lehtarlığı yapmıyorum;doğrudan doğruya söylüyorum: Lâiklik bize göre samimi ve hakiki bir kelime değildir. İnanmayan topyekün inanmaz; fakat barışmaz nesneler arasında muvazaa aramaz. İslâm bunun hükmünü koymuştur. Sen ancak, İslâmı, nasipsiz bir tipsen, reddedebilirsin, ama, İslâm ile lâikliği bir araya getiremezsin!.. Kutup ayısını, hurma ağacının ikliminde besleyemezsin!..
Düğümlenirken uzun yolların ufukta ucu, Bugün de gelmedi, hasretle beklenen yolcu.
Reklam
Talebe ne demektir? Talep etmekten, istemekten gelir bu isim... Talep etmek de bir ilimdir, bir ilk ilim... İlim isteyebilecek için de bir ilk ilim ister.
Ondan bir temas gibi rüzgâr beni bürür de, Tutmak, tutmak isterim, onu koynuma alıp. Bir türlü yetişemem fecre kadar yürür de, Heyhat, o bir ince ruh, bense etten bir kalıp...
Sayfa 168 - Büyük Doğu YayınlarıKitabı okuyor
ukde
Bir varmış, Bir yokmuş. Kararmış Ve kokmuş Dünyamız Rüyamız Kapkara Manzara:
Sayfa 263 - Büyük Doğu yayınları
Allah'dan başka her şey bâtıl..
"Söz odur ki.." buyuruyor Kâinat'ın Nuru, "Lebid'in söylediği söz.." Ve o sözü tekrar ediyor. "Allah'dan başka her şey bâtıl!."
Biz Allaha inanmış insanlarız, ölüm korktuğumuz şey değildir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.