Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sevenle sevilen arasında,nâmütenahi esrar belirtici şifreler...
Sayfa 545 - Büyük Doğu YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Gölgeler
Gönlüm uçmak dilerken semavî ülkelere Ayağım takılıyor yerdeki gölgelere
Beklenen
Ne hasta bekler sabahı Ne taze ölüyü mezar Ne de şeytan bir günahı Seni beklediğim kadar Geçti istemem gelmeni, Yokluğunda buldum seni Bırak vehmimde gölgeni Gelme, artık neye yarar?
152 syf.
·
Puan vermedi
1948’den 1960 yılına kadar geçen sürede tiyatro eseri kaleme almayan Üstad Necip Fazıl, 1960 ihtilaliyle girdiği hapiste, üç piyes yazmıştır: Ahşap Konak, Kumandan ve Reis Bey. Piyesin ana karakteri Reis Bey, bir ağır ceza reisidir. Ömrü otel odalarında geçmiş, yapyalnız ve tuhaf bir adam. Taş kalpli bir kanun tatbikçisi… Onun nazarında merhamet, idamlık bir suçtur ve «cemiyette bir ferdi korumak için bin kişiye idam gömleği giydirmekten kaçınmamalıdır.» Günün birinde, annesini öldürdüğü iddiasıyla huzuruna çıkarılan bir gencin idamına karar verir. Artık olaylar çok farklı gelişecek ve Reis Bey'in buz gibi iç dünyası müthiş bir sarsıntıyla yerle bir olacaktır. Her insanın içinde kendi adalet anlayışına bağlı savcı, yargıç ve hakim bulunur. Gerektiği yerde sorgular, hüküm verir. İşte büyük Üstadımızın bize kazandırdığı bu eser tam anlamıyla adaleti eleştiriyor. Reis Bey, merhameti ile vicdanının azabına uğramış verdiği yanlış kararıyla bir insanın idamına sebep olmuştur. Hakimlik mesleğinden istifa etmesine rağmen vicdanı peşini bırakmayan aydını anlatır. Büyük Üstadımız 1960 ihtilali ile girdiği hapiste üç perdelik bu oyunu yazmıştır. İlmek ilmek merhamet işlenen bu eseri okumakta fayda var.
Reis Bey
Reis BeyNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 20088,1bin okunma
Reklam
Bu adam taarruz ederken bile kendi öz ciğerini yerinden söküp kum torbası gibi hasmının suratına atıveriyor. Ne acayip mahlûk!..
Sayfa 36
-Niçin geldim, biliyor musun? Sana bir câni, bir kâtil olduğunu haykırmak için… En aziz manaların kâtili… Beni bana öldürttün! Belma, ok yemiş gibi irkildi. Öyle zerâfetli ve güzeldi ki bu irkiliş, Naci, oku kendi yemiş gibi oldu. Bir an içinde, ilk defa “sen” diye hitap edebildiği Belma’nın ayaklarına kapanmak mı, yoksa onu tekmelemek mi gerektiği üzerinde şaşa kaldı.
Sayfa 37
Sadece Allah'a inanın, gerisi inanılacak gibi değil.. Necip Fazıl Kısakürek
Ah çorak kafa ve yağmurlu gönül...
Yatağına kapandı ve sarsıla sarsıla ağlamaya başladı. Ağlamak, pek bildiği ve sık sık denediği bir şey değil. Gözyaşı onun ruh kuyusunun derininde ve yukarı çekilmesi çok zor. Hele başkalarının musluk açarcasına, olur olmaz, salıverdiği yaşlar onca çirkin… Onca her şey, herkesin ağladığı vaziyetlerde fikir dehşetinden ibarettir; dehşetse dondurur, ağlatmaz. Fakat bir yeri, bir yüksekliği var ki gözyaşının, orada fikir utanır, barınamaz ve dipsiz kuyunun suyu bu defa gökten yere çevrilmiş bir sürahi gibi kalbe dolar. Ah çorak kafa ve yağmurlu gönül…
Sayfa 35
Reklam
"Allah'a mâlik olan neden mahrumdur; Allah 'tan mahrum olan neye mâliktir?..."
Tasavvuf, beşeri sıfatlardan çıkıp, melekî sıfatlara ermek ve ilahi ahlâk ile sıfatlanmak halidir.
Aşk namazının abdesti kanla alınır.
Sayfa 71 - Büyü doğuKitabı okuyor
Batıyı bir erişmişlik içinde görmemiz, her gün biraz daha ona özenmemiz ve kendimizden tiksinmemiz, felaketlerin felaketi!...
Ağaç, vahdet musikisinin ne muazzam şekil senfonisi...
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.