Türkiye'de büyümüş bir kadınsanız bu kitaptan etkilenmeme ihtimaliniz yok. Ana karakterin ve arkadaşlarının başından geçen durumların en az birini mutlaka yaşamışsınızdır.
Kitap, toplumun kızları nasıl sıkı bir çembere aldığını, bu çemberden çıkmak için nasıl yollara başvurmak zorunda kaldığımızı gözler önüne seriyor. Çoğu doğal ve sıradan olması gereken olayların kadınları suçlamak için kullanılması ve kadınların yasaklardan dolayı birçok şeyi gizli gizli yaşamak zorunda kalması içler acısı. Erkek ve kız çocukların birlikte oyun oynaması, ilk buluşma, her genç gibi yaşıtlarıyla vakit geçirmek ve gezmek gibi hayatın basit zevklerinin kadınlara zehir edilmesini okuyoruz ve ana karakterimiz bu olayları sorgularken biz de kendi çocukluğumuzla bir hesaplaşma yaşıyoruz adeta.
Kitap, cinsiyetçi düşünce yapılarını bir bir ele alıyor ve bir çocuğun gözünden bunların ne kadar saçma şeyler olduğunu gösteriyor.
Kitabı okurken kendi çocukluk ve ergenlik yıllarımdan birçok detay buldum ve bu detayların sadece bana ve Duygu Asena'ya özel olduğunu düşünmüyorum. Anlatılan bu ülkenin bütün kadınlarının biyografisi.