Unutmamak gerekir ki Türkiye'de her yenilik, Müslüman çoğunluğa o yeniliği destekleyecek bir İslami gerekçeyle sunulmuş ve ortaya çıkan yeni durumun sonucunda İslâmî bir hedefin gerçekleşeceği savunulmuştur. Yeniçeri teşkilatından sonra kurulan ordunun adı Asâkir-i Mansûre-i Muhammediyye'dir. Ülkemizde geleneksel yapıdan her uzaklaşma, İslâm'a yaklaşma mazereti gerektirmiştir. Halktan destek almak isteyen her yenilikçi, terketmek istediği ne olursa olsun, eski unsurun Müslümanlığa uzak olduğunu ispata gayret etmiştir. Bu tutum da Islâm'a yaklaşmanın kaçınılmaz meşruiyetini güçlendirmiştir bu topraklarda.
İsmet Özel
Insanlara her istedikleri azar azar, ama sürekli olarak verilmelidir. Böylece hem insanların maddî refah alanında istekleri bitmeyecek, hem de bütün ufukları maddî refah çerçevesi içinde kalabilecektir.
Ülkemizin insanları siyasi, iktisadi, kültürel değişmelere direnmiyor, böyle yapmaktansa yeni durumları kendi hayat şartları doğrultusunda istifadeye açık hale getirmeye çabalıyor ve tuhaftır ki zaman yeterli olduğu takdirde başarıyor da.
Metaryelist izahlara sadık kalırsak belki daha az aldanırız ve dünya işlerimiz biraz daha iyi yürür, ama sonunda bakarız ki bizde o izahların içindeyiz ve fesatlıklarıyla açıkladığımız insanlardan hiç farkımız kalmamış.
“Dün olduğu gibi bugün de Türkiye’de düşünce farkı imiş gibi görünen şey gerçekte yaşama biçimi farkından başka değildir.” sf:114
| İsmet Özel, İrtica Elden Gidiyor
Sayfa 114 - TİYO Yeni Edisyon 2. Baskı Ağustos 2016Kitabı okudu
İnsanlar içinde yaşadığımız medeniyetin çarkları dönsün diye eğitime tâbi tutuluyorlar ve yine insanlar yaşadığımız medeniyet hayatiyetini devam ettirsin diye gerçek bilgilerden uzak tutuluyorlar.