Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Nereden nereye...
Atatürk bulunduğu yerde neşe ve şevki susturan mürai bir Şark zorbası değil, şenlik içine katılan, halk sevincini içine sindiren, içenle içen, oynayanla oynayan, konuşanla konuşan bir halk arkadaşı idi. Halkın içine girdiği vakit kendini tam yerinde hissederdi. Halk ile haşır neșir olurdu. Mustafa Kemal'i halk ile beraber görünce, mürai yobazlar kaybolup giderlerdi. *O kalabalıktan ürken ve kalabalığı kendilerinden iki üç asker kordonu ötede tutan diktatörlerin aksine, nefesine nefesi karışan kalabalıkta kuvvet bulurdu. Bütün ömrünce halktan hiçbir tecavüz beklememiştir, Shakespeare'in kralı başvekilini tacını bırakıp vatandaş olmakla tehdit ettiği gibi, Mustafa Kemal de kızdıkça: "- Millete giderim," derdi. Mustafa Kemal'in inkılâp iradesinin kaynağı, halkın kendine inanışıdır. O bütün baltalamaları halktan değil, aydınlardan görmüştür. Tek diktası da bu irtica üniversite profesöründen medreseliye kadar çeşitli aydınlarını halkı kışkırtmalarına müsaade etmemekti.
Sayfa 510 - Pozitif
Siyaseti dinsizliğe âlet yapan bazı adamlar, kabahatlerini setr için başkasını irtica ile ve dinini siyasete âlet yapmakla itham ederler.
Reklam
Turancılık da, çok defa Türkçülük adı altında, emperyalist entrikalara alet olma kabiliyetini taşıyan bir fikir hareketi olarak, bu bakıma, sömürgeci-kapitalist kuvvetlerin pek işine gelen muhafazakar-dindar-irtica hareketleri gibi menfi karakterleriyle gelişmekten geri kalmamıştır. Son zamanlarda bu hareket, Avrupa'da, faşist diktatörlük rejimlerinin hakimiyetlerini yerleştirme ve demokrasi esaslarına dayanan milli birlikleri bozma metotlarından biri olan ırkçılıkla yeni bir renk ve çeşni almıştır.
II. Cihan Savaşı'ndan sonraki edebiyatımıza toplu bir bakışKitabı okudu
İrtica iki buçuk asırdan beri ne yaptıysa tekrar onu yapmaya uğraşıyor.
Milli birlik ve bütünlüğümüze yönelik tehditlerin batıdan geldiğini artık herkes bilmektedir. Batı içinde erimemizin önündeki en ciddi engel ise dindir. O zaman dine niçin düşman oldukları ve onu irtica ile suçladıkları daha kolay anlaşılmaktadır. Çünkü milli birlik ve bütünlüğümüzü dini yok etmeden parçalamaları mümkün değildir. Dini suç, dindarları gerici gibi takdim ederek bu amaca ulaşılabilir.
Sayfa 184
Orta Çağ müesseselerinin hükmü altındaki bir toplulukta, ileri fikirlerin ihtilali alttan gelmez, üstten gelir. Büyük Rus ihtilalcisi Deli Petro'dur. İlk Osmanlı ihtilalcileri padişahlardır, vezirlerdir. Böyle topluluklarda alttan yalnız ''karşı ihtilaller'', yani irtica gelir.
Sayfa 403Kitabı okudu
Reklam
Çünkü her toplum bir komplekstir. Eski zamanlardan gelen, halde kaynasan ve gelecegin tohumu, çekirdeği olan cesitli unsurları ve etkenleri aynı zamanda kendi yapısında yaşatır . Yani her toplumun yapısında,hem kendinden önceki nizamların kalıntıları , hem kendinden sonraki nizamların tohumları vardır . Hem devamlı olarak çarpışırlar. Eğer ihtilal,yahut ayaklanmalar,yeninin, gelecek nizamın tohumlarının yeşermesi, filizlenen şeklinde olursa, o ihtilal bir ileri harekettir. Yeni bir sosyal aşamadır. Çağın akışına uymustur. Eğer toplumun içinde kımıldayanlar, eski nizamın artıkları,döküntüleri ve tarihi ömrünü yaşamış ilkeler ve organlarda, o zaman bu ayaklanma veya ihtilal bir irtica olur.
Sayfa 315 - Remzi YayıneviKitabı okudu
Türkün müslümanı da Atatürkçülüğe göre bir din anlayışına sahip olacaktır. Asıl belirleyici, alameti farika olan şey Kemalist olmaktır. Din bu zeminde varolabilir. Bu temel ilke ve prensiplerin dışında kalan din "İrtica"dır.
Sayfa 55
Hikmet Çetinkaya
Şeriat Pazarı'nı yazdığında 1997'ydi. İrtica'nın Kara Yüzü'nü tee 2002'de yazdı. Fethullah Gülen'in 40 Yıllık Serüveni'ni yazdı, 2004'te ... Fethullah Gülen'in 40 Yıllık Serüveni'nin ikinci cildini yazdı, 2005'te. Kuzu Postunda Kurt'u yazdı. Soros'un Çocukları'm yazdı.
Sayfa 14 - Kırmızı Kedi Yayınevi - Üçüncü Basım: Aralık 2017, İstanbulKitabı okudu
Yanan Ormanlarda Elli Gün
Jandarma Komutanlarını medreseleri anlattım.” Maalesef doğru,” dedi.”Burada irtica almış yürümüş.Sarık sarmayın diyoruz.Mahkemeye vereceğiz.Burada Saidi Nursinin müritleri var.Birinin evinde Saidi Nursinin mektupları ve fotoğrafları ve kitapları çıktı.
Sayfa 36 - YkyKitabı okudu
Reklam
Yanan Ormanlarda Elli Gün
Eski yazı öğreten köy okulları yalnız doğuya has değil,Kayseri’de,Konya’da Malatya’da,Antep’te,Adana’da bunlar dan bir sürü var. Doğuda beterin beteri var.İrtica kaynakları var.İcazetli hocalar yetişti. ten medreseler var.En büyüğü Norşin medresesidir.Osmanlılar devrinden kalmadır.Atatürk devrinde bile faaliyetini tatil etmemiştir.Yüz elli kadar talebesi var.Başında da Şeyh. Masum bulunmaktadır.Diyarbakırda. Hizan medresesi eskidir.Diyarbakır Lice ilçesinde Hane köyü medresesi. Silvan. medresesi ve sonuncusu Lice’de Molla Halilin medresesi. Bir pazarından kendime bir kara şalvar,bir kasket,eski yırtık pırtık bir gömlek,bir lastik ayakkabı,beli sar. mak için kuşak,esans ve cilt cilt kuranlar aldım.Aldığım kıyafetleri. giydim. Mardin kapıda posta arabasını bekler lerken esans satıyorum. Sakallı,başlarında sarık sarılı ihtiyarlar,çarşaflı kadınlar,genç erkekler,uzun bıyıklı orta yaşlılar,boyunlarında. Kuran aşılı çocuklar kanyon,araba veya arkasına römork takılı traktör bekliyorlar. Arkadaşımla posta arabasına bindik Molada bir kahve sahibi kahvedede radyo ile daha çok para kazanılır diye radyo aldım.Mollalar bu tür şeylerden hoşlanmadığı için radyoyu satacağım dedi.Yoksa bu kadar masraf ettiğim. Kahveyi radyo yüzünden satmak zorunda kalacağım.Çoluk çocuğumun rızkını bu kahveye yatır. dım
Sayfa 32 - YkyKitabı okudu
+ Ya köylüler? Vladimir İlyiç tiksinerek yüzünü ekşitti: + Köylülerden, dedi, nefret ederim, Turgenyev denilen çürümüş, gevşemiş batılı ile hilekar bir "faune" olan Tolstoy ikiyüzlüsünün "idealize" ettikleri mujikten nefret ederim. Köylü bütün iğrendiğim şeyleri temsil eder: Mazi, iman, irtica, dindarlık ve el ile görülen işler. Onlara tahammül ediyor, onları pohpohluyorum ama nefret ediyorum. Bir tane kalmamacasına hepsinin yok olduğunu görmek isterim. Benim için bir elektrikçi yüz bin köylüye değer.
Erbakan
1909 yılında 31 Mart Olayı münasebetiyle irtica kavramını icat eden İttihatçı Masonlar, Sultan Abdülhamid'i tahtından indirip, Selanik'teki Alâtini köşküne hapsetmişlerdi. Sultan Abdülhamid ile aynı siyasi kaderi paylaşan Erbakan da benzer şekilde Başbakanlık'tan indirilip, siyasetten uzaklaştırılmıştır.
Sayfa 216Kitabı okudu
Vaktâ ki hürriyet divanelikle yâd olunurdu; istibdat tımarhaneyi bana mekteb eyledi. Vaktâ ki i'tidal, irtica ile iltibas olundu; meşrutiyet de hapishaneyi bana mekteb yaptı.
Divan-ı Harb-i ÖrfiKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.