1980'lerde ortaya çıkan dinci terör dalgası; Turan Dursun, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Çetin Emeç, Uğur Mumcu gibi kurbanlardan sonra 21 Ekim 1999 tarihinde Ahmet Taner Kışlalı'nın öldürülmesi ile durdu. Hedef, laik ve demokratik rejimi savunanlara gözdağı vermekti. 1987 yılı bütçe görüşmelerinde Başbakan Turgut Özal "irtica'nın dine hürriyet verilmesinden değil, aksine hürriyet verilmemesinden kaynaklandığını" söylemekteydi.
Tanzimat döneminde Batılılaşma yanlıları ile çekişen İslamcılar, 1938 yılına kadar işlerine geldiği gibi yabancılar ve Kürtçü-bölücülerle iş birliği yaptılar. Cumhuriyetin kurulduğu günlerden başlayarak, prestijlerini ve ekonomik güçlerini kaybetmelerinden dolayı kendilerini mağdur hisseden tarikat şeyhleri ve profesyonel din adamları yeraltında örgütlenerek devlete karşı isyan ettiler. Şeyh Sait İsyanı'nın etnik tetiği, dinî unsurların dış güçlerle (özellikle İngilizlerin) ittifakıyla çekilmiştir. İrtica kaynaklı Menemen olayını, Nakşibendîlerin bir dizi isyanını, 1920'li yılların sonu ve 1930'lu yıllarda görmekteyiz.
Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Çetin Emeç, Abdi İpekçi, Turan Dursun, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı ve Necip Hablemitoğlu cinayetleri, hep dindar insanlar üzerinde bir baskı unsuru olarak kullanıldı. Amaç; İslami terör'ün varlığını kanıtlayarak "İrtica' ile daha iyi mücadele etmekti...
Yine 20. yüzyıl başları ve yine insanı ihya eden, ders veren nitelikte yedi öyküden oluşmaktadır. Ömer Seyfettin’in okuduğum üçüncü öykü kitabı ve maalesef anladım ki sığ düşüncelerde yerimizde sayarken edep, ahlak,değerler, insaniyet vb. hususlarda yönü şaşırıp geriye doğru depar atmışız.
1.Üç Nasihat
2.Eleğimsağma
3.Türbe
4.Hafiften Bir Seda
5.İrtica Haberi
6.Nadan
7.Şefkate İman
Üç NasihatÖmer Seyfettin · Kapra Yayıncılık · 20212,020 okunma