"Ölüm hayatın zıttı değildi, bilakis hayatla başlıyordu ve hayatın ta kendisiydi. Ölüme ilerlemenin adı hayat olmuştu. Doğan herkes bu yolu yürüyor ve günü gelince de dünyayı terk edip gidiyordu. Uzun emeller ve ihtiraslar gidişi geciktirmiyor, bilakis hayatı geciktiriyordu."
Çöl, evsiz ve duvarsız mekân; çöl, akıl ve hesap dışı zaman... Çöl, susuzluğun ve fırtınaların savruk karargâhı; çöl, yıldızlar altında hüzünlü gecelerin ahı... Çöl, kum zerrelerinden örülen yatak; ve çöl, birbirine karışan siyah ile ak...
Yazar bir bülbülün dilinden peygamber efendimizi anlatmış. Çalışma çok güzel, yazarı zaten biliyorsunuzdur akıcı hoş ve güzel bir üslup. Roman okumuş olmak için okuyorsanız alıp okuyabilirsiniz. Ama peygamber efendimizin hayatını okumak öğrenmek istiyorsanız sizin için biraz vakit kaybı olabilir. Bu 400 küsur sayfalık kitabı okumaktansa Ahmet Cevdet Paşa'nın mükemmel üslubu ile yazmış olduğu bu konudaki eserlerini okuyarak bu isteğinize kavuşabilirsiniz. Vakit dar, bütün kitapları okuyacak vaktimiz yok. Bu yüzden seçerek okumak en faydalısıdır.
Okuduğum kitaplar arasında beğenerek,severek okuduğum ilk kitap diyebilirim efendimiz hz Muhammed Mustafa'nın hayatını anlatan bu kıymetli eseri kesinlikle okumanızı tavsiye ederim
Zaman o gül gibi gül görmedi zaman olalı
Gül'ün güzelliği dillerde destan olalı
Allah'ım hepimizi Hz Muhammed sav ahlakıyla ahlaklandırsın inşallah
Ben bu kitabı okuduktan sonra çok daha iyi anladım ki insan kendisine yapılan kötülüğe iyilikle cevap vermeli...
Bu kitap gerçekten bana çok güzel şeyler kattı herkesin okuması gereken bir kitap kesinlikle
Okuyacak olanlara şimdiden iyi okumalar.
Reh-i aşkında bi-sabr-u şekibim yâ Rasûlallah
Seni her kim severse ben rakibim yâ Rasûlallah(Nazîm)
Aşkının yolunda o derece sabırsız ve tahammülsüzüm ki ey Allah'ın elçisi,seni her kim severse kendime onu rakip görüyorum.
Şimdi Gülüm ile Hatice'nin karşılıklı duygularını, bu duygularla birbirlerine karșı muamelelerinde "Ya incinirse!" korkusundan âdeta titrediklerini, yekdiğerini kırma veya gücendirme ihtimali olacak en küçük sözü ve davranışı terk ettiklerini, her ikisinin bütün hayatlarını kendilerinden evvel eşini düşünerek yaşadıklarıı gördüm. Saygıyla dillendirilmiş "sen" sözünün, menfaatle söylenmiş "ben" sözünden daha değerli olduğuna şahit oldum. Bazen Hatice'nin yüreğini dinledim, minnet gördüm; bazen gülümün kalbine baktım şükür okudum. Aşkın saygıdan, dostluktan, mahremiyetten, paylaşmaktan ve ortak düşünceden ibaret olduğuna böyle karar verdim. Belli ki Hatice bu sevginin kanatlarında makamlar ve merhaleler, dereceler ve kademeler așacak, sevgisi yüzünden bazen hesabı susacak bazen mantığı șașıp aklı eriyecekti .Bütün varlık hikmeti ve hilkat sırrıyla gaye kadının gaye erkeğe liyakatiyle yaşayacak dünya kadınlığı adına eşe bağlılığın ve destek olmanın timsal olacaktı. Yanılmayacağımı biliyordum.