İnsan hayatında o kadar küçük şeylere yenilebiliyor kii... O kadar küçük sebepler oluyor ki insan kabullenemiyor,demekki
bardak ne kadar derin olursa son damla o kadar çok taşıyor.
İnsan çok âşıkken, koca hayat kalbin sesiyle geçer, boyna ağırlık yapmaktan başka işe yaramayan kafa hiç lazım olmaz sanıyor. Sonra kalbin çırpınışı zayıflayınca ne yapacağını şaşırıyor.
"Karanlık sözler yazıyorum hayatım hakkında,
Öyle yorulduk ki yoruldum dünyayı tanımaktan
Saçlarım çok yoruldu gençlik uykularımda
Acılar çekebilecek yaşa geldiğim zaman
Acıyla uğraşacak yerlerini yok ettim"
Yıllar önce senin duygularını yaşamış ve yazmış bir şair olması hayret verici...
Acı çekmek nasıl bir şeydi şimdi anlıyordum.
Asıl acı,kalbi baştan aşağı sancılara boğan,insana sırrını kimselere
anlatmadan ölmeyi arzulatan bir şeydi. Kolları,başı hep dermansız bırakan, yastıkta öbür tarafa dönme isteğini bile söndüren bir şey.
Aslında Doğan Cüceloğlu'nun Gerçek Özgürlük kitabını almıştım ama yanlış kargolanmış,
fakat vardır bir sebebi diyerek başladığım bu kitapta kendimi buldum... iyi kiiii
Var mısın?Doğan Cüceloğlu · Kronik Kitap Yayınları · 202126,9bin okunma
Doğru kelime sahip olmak değil ait olmak olmalı.
İki insan arasında bir bağ kurulacaksa
O bağın ilk düğümü aidiyetten yana atılmalı
Size aidiyet hissetmeyen sizi yurdu yuvası bilmeyen bir insan Mecnun gibi sevse neye yarar
Meczup gibi saysa, sayıklasa neye yarar
Önce aidiyet!