Cumhuriyetin olanaklarını yaratana sevginin ve bu sevginin bir vefadan çok, o yaratılan olanakların bir varoluş meselesi olduğunu hem birey hem de toplum olarak anlayanlara ne mutlu diyor ve sevgili, en sevgili Mustafa Kemal'imizin, 16 Mayıs 1919 Cuma günü, İstanbul Galata rıhtımından Bandırma vapurumuzla Samsun' a varmak üzere tam bağımsızlık ruhuyla hareket edişi ve o el değmemiş, som Anadolu topraklarımızı İngiliz işgaline karşı savunmak için Samsun'a intikal edişi ve Milli Mücadele meşalesini yakması sevincinin tarihi isabeti olan bu özel gün hepimize kutlu-mutlu olsun.
Biz o günleri hatırlatmaktan bıkmadığımız sürece, genç dimağlarda anlamı hep diri kalacaktır.
🤗☀️
19 Mayıs Atatürk'ü Anma…
19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun!
"Millet egemenliğine dayanan tam bağımsız yeni bir Türk devleti kurmak.İşte daha İstanbul'da düşündüğümüz ve Samsun'da Anadolu topraklarına ayak basar basmaz uygulamaya başladığımız karar bu olmuştur."(Atatürk,Nutuk)
Mustafa Kemal 16 Mayıs 1919'da Samsun'a gitmek üzere kalkacak olan Bandırma Vapuru'na binmeden önce kendisine suikast düzenleneceğini öğrenmiş. Bunu duyduğunda beyninden vurulmuşa dönse de "İşgal altındaki İstanbul'da esir olmaktansa, Karadeniz dalgalarıyla boğuşmayı göze alarak" gitmeye karar vermiş. Mustafa Kemal vapurun olması gerekenden daha hızlı gitmesi gerektiği ve herhangi bir tehlike anında kıyıya oturtulması gerektiğini belirterek gemiye binmiş. Suikasti düzenleyecek olan İngilizler hızına yetişememiş ve vapur beklenenden daha kısa süre içerisinde Samsun'a varmış. Sonrasındaysa Paşa Samsun'a çıkmış ve ülkemizi kurtarma hareketini başlatmış.
İyi ki... 🌹
İstanbul'da bu işgale karşı büyük mitingler düzenlenir. Mustafa Kemal Atatürk bu işgalin üzerine daha fazla bekleyemeyerek dört gün sonra 19 mayıs 1919 tarihinde Türkler'in Kurtuluş Savaşı'nı başlatmak üzere Samsun'a çıkar.
16 Mayıs 1919... Mustafa Kemal ve beraberindekiler İstanbul'dan Samsun'a doğru hareket etti. 3 gün sonra; 19 Mayıs 1919'da Samsun'a varacaklar...
Önsöz
"1882 yılında Ağrı Tutak'tan zulümden kaçıp çarlık Rusya'sının hakimiyetindeki Kars'a gelen Ezidiler Digor'un on altı köyüne yerleştirildiler. Buradan da 1917 yılında Kafkaslara göç ettiklerinde, Abdurrahman abinin portrelerine konu olan trajedilerle ayrılırlar. Ebeveynlerinin öldürüldüğü, çocukların yetimhanelerde büyüdüğü acılı, zor yıllar yaşarlar. 1930'lardan itibaren Kürt dili, edebiyatı ve sanatında Rönesansı yaratan ilk kuşak yazar ve şairler Erebe şemo, Casime Celil, Qanade kurdo, Heciye Cindi, Xelile Çaçan'ın peşinden; ikinci kuşak Şikoye Hesen, Ferike Usiv, Ordixane Celil, Celile Celil, Nura Cewari ve ismini sayamadığım ama kitapta yaşamlarından kesitler olan olan onlarca kahramanın ruhu halen Digor'da yaşıyor."
Digor'un Sürgünleri, Abdurrahman Ada, Günce Yay, İstanbul, 2021, s. 7