İnkılâp, bunun inkılâbı... Türkiye'den beklediğimiz inkılâp.. (Toynbi) diye bir İngiliz mütefekkiri, tarihçisi var.. Yakında öldü, gözünü bizim yazılarımıza kadar uzatmış bir insan... Şöyle söylüyor:
"-İstikbâl İslâm'ındır! diyor; Avrupa her şeyi tecrübe etmiştir, bir tek etmediği o kaldı."
Evet, İslâm, 16. asır sonlarına doğru temsil kadrosunda zaafa uğramıştır. Ama daha sözünü söylemiş değil. Son sözünü temsil kadrosunda ve yeni telâkkiler önünde henüz söylememiştir.
Sayfa 51Kitabı okuyor
Şöyle diyordu Paul: "Mesih Allah'ın sağında oturuyor ve hayrını istediği kişiler için dua ediyor, kendi kelimesinin onlarda yer etmesini diliyor, onlar için Allah'tan mağrifet istiyor, yeryüzüne döndüğü andan itibaren onların yüceliğe ereceğini müjdeliyor!"
Buna göre Tek Mesih -ki o da Allah'ın oğludur- biricik ilahî ve insanî kuvvetle hem insanî yanını gerçekleştiriyor, hem de ilahî yanını...
Hiç kuşkusuz insanoğlu, yeryüzünde varolan yaratıkların en şereflisidir.Yeryüzünde temel varlık odur.
Gerçekten insanlık her an bu korkunç uçuruma doğru gidiyor.Onu kurtaracak olan tek kuvvet işte bu dindir, yeryüzünün her yerinde çeşitli plan-program ve taktiklerle insanlık düşmanlarının savaştığı bu din!
Onun bütün bu sözlerinden en kısa zamanda Hz. Mesih'in döneceğini beklediği anlaşılıyor.Çoğu zaman da ona işaret ederek Rabbimiz İsa Mesih tabirini kullanır, adından da Kurtarıcımız Allah'ın ve Rabbimiz İsa Mesih'in emriyle İsa Mesih'in Elçisi olarak söz ederdi.
Eğer gerçek anlamdaki kulluk yalnızca Allah'a yapılmıyorsa, bu durumda kullara kulluk yapılıyor demektir.İşte Allah katından gelen bütün dinler kulları kullara kulluktan kurtarmak için gelmiştir!
Allah Nuh'a buyurduğu şeyleri size de din olarak buyurmuştur.
Ayrılığa düştüğünüz herhangi birşeyde hüküm vermek Allah'a aittir.İşte bu Allah benim Rabbimdir.O'na güvenirim ve O'na yönelirim.Göklerin ve yerin yaradanı, size içinizden eşler, çift çift hayvanlar varetmiştir.
Allah Teâlâ'nın, kainatın ve insanların yaratıcısı olduğunu, kainatın da insanların da anahtarlarının Allah'ın elinde bulunduğunu vurguluyor.
Biz her peygamberi ancak, Allah'ın izniyle itaat olunması için gönderdik.
Meselenin başka bir yönü de şu: İnsan şahsiyeti birdir, bir bütündür; tabiatında, varoluşunda bir bütündür.
Buna göre eğer Allah'ın sistem ve nizamında yaşıyorlarsa Allah'ın dini'ndedirler.
Yani her hayat sistemi, aynı zamanda bir dindir.O halde bir insan toplumunun dini, o toplumun hayatına egemen olan sistem'dir.
Biz -daha önce de dediğimiz gibi -kesin bir surette inanıyoruz ki artık insanlık Allah'a dönüyor, O'nun hayat sistemine sığınıyor.Yine kesin olarak inanıyoruz ki istikbal bu dinin olacaktır!