Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İnsanlar acılar, kanlar ve cam kırıkları üzerinden yine de anlaşabilecektir, bundan yana hiç kuşkum yok.
Değişen bir şey yoktu. Tanrılar ve uyuklayan köleler!
Reklam
Çürümüş bir ağaç gövdesi; ne büyük bir hazine!... Siyah ve mavi mantarlar ona kulak takmış, kırmızı asalak bitkiler onu yakutlarla süslemiş, başkaları da ona sakal vermiş.
Benim anılarım, hayaletlerle dolu bir galeridir. Belki ben kendi hayatımı değil de, başkalarının hayatını yaşadım.
Bu maviye, bu mavi dalgaya, herkeslerin yüzüstü bıraktığı ilkbaharın bu mavi yıldızına rastlamak, ıssızlıkla beslenmiş, onurlanmış ve şiddetle arzulayan kendi sevincimden ötürü mü?
Bunların arasında bir çiçek vardır ki, bütün yüreğimi sarmıştır. Uzun, onurlu parlak ve dayanıklı bir çiçektir, mavidir. En uç yerinde küçük küçük ve koyu mavi çiçekler sallanır.
Reklam
Kaybettiğim kadına ve beni kaybetmiş bir kadına yazılmış hüzünlü mısralar. Bu dişinin kanında hiç durmadan öfkenin volkanı kaynıyordu. Ne yüce bir gece, ne yalnız bir dünya!
Birden göğsüme yasladığı boynunun düştüğünü, kollarıma değdiğini hissettim. O gün, kuğuların ölmeden önce şarkı söylemediğini öğrendim.
Nereye gelirsem geleyim, kendimi orada bir bitki gibi görüyor, kalıyor ve kök salmaya çalışıyorum, düşünmek ve orada olmak için.
İnsan, hayatında bazı şeyleri unutur. Benim de hayatımda unuttuğum anılarım vardır. Onlar toz olmuştur ya da kırılan bir bardağın artık birleştirilmeyen parçaları gibidir.
Reklam
Doğru: savaşlardan ve kanlardan arınmıyor dünya, kinleri bir yana bırakmıyor. Doğru. Fakat doğru olan bir başka şey de var, yavaş yavaş iyice anlaşılıyor: zorbalar kendi suratlarını aynada görüyorlar ve bu suratı kendileri bile güzel bulmuyor.
Yalnızlık... Bir hapishanenin kalın duvarları gibi sertti bu yalnızlık. Kafanı ne kadar vurursan vur, istediğin kadar haykır ve ağla, kimse senin yardımına gelmiyordu. Mavi gökyüzünün ve altın rengi kumların ötesinde, balta girmemiş ormanların, yılanların ve fillerin gerisinde, su kenarlarında türküler söyleyen ve çalışan, ateş yakan ve topraktan çanak, çömlek yapan insanların, ateş dolu kadınların koskoca yıldızların ışığında çırılçıplak uyuduğunu hissediyordum. Yüreği hiç durmadan atan bu dünya beni nasıl karşılardı? Bir dost, ya da bir düşman gibi mi?
Hayat yapması gerekeni yaparak devam etti. Ama benim iplerin ucunu birleştirmem zaman aldı.
Alef YayıneviKitabı okudu
Eğer canım istediği için kötülük ediyorsam ve hiçbir şey olmuyorsa, insanlığın geleceği yok demektir.
Sayfa 586 - Alef YayıneviKitabı okudu
-Mavi Sakal masalındaymışız gibi. Meyvalarla dolu bir bahçe fakat girilmesi yasak, kapısı kilitli bir oda. -Bunun gibi bir şey. Yasaklanmış ağacın elması gibi.
Sayfa 488Kitabı okudu
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.