İNSANLARIN HAYATA DOĞRU KIMILDATAMADIKLARI BİR VARLIĞIM ŞİMDİ…
Yine de biri çıksa , nasılsın dese alışkanlıkla “iyiyim”diyeceğim.
Kederli olduğum da söylenemez zaten.
Buna sebep de yok çünkü.
Ne taze bir ölüye sahibim,
Ne de felaket geçirenlerim var.
Dedim ya oturuyorum öylece.
İyi ki etrafımda kalbimi tanıyanlar yok.
Ağırlıksız duran bedenimi
‘‘ Yine de biri çıksa,
Nasılsın dese alışkanlıkla iyiyim diyeceğim
Kederli olduğum da söylenemez zaten
Buna sebep de yok çünkü
Ne taze bir ölüye sahibim
Ne felâket geçirenlerim var ’’ diyor.
Ve can alıcı cümlesini ekliyor;
‘‘ Dedim ya oturuyorum öylece.
İyi ki etrafımda kalbimi tanıyanlar yok.. ’’
Düşündüm de benim de kalbimi “gerçekten” tanıyan yok. Yaratılmışlardan, rast gelmişlerden.. Tanısa ne olacak ki suâllerini bir kenara bırakıp, iyi ki tanımıyor, iyi ki ﷲ bu kadar ilerletmiyor rast getirdiklerini diyelim.
Ve bizi o kalbi yaratan, sevgisi ile dolduran, her hâlinden haberdar olan (ﷻ) bilsin kâfi diyelim.
O (ﷻ) herşeye kâfi değil mi ?
Yalnız O (ﷻ) olsa yine yetmez mi?