Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sinop Cezaevi (...)
Evliya Çelebi'nin anlatmış olduğu bu yer 4000 yıllık bir geçmişe sahip; Gasklılar, Grek, Pontus, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı hatıralarının duvarlarına işlediği adeta yaşayan tarih. 11 adet surla çevrilmiş bir zindan. Surların uzunluğu 22 metre ve 3 metre kalınlığında. Bu sebepten "girilir ama çıkılmaz!" yakıştırmasını almış. Hem çıkış da yok zaten, üç tarafı Karadeniz ile çevrili. Denizin etkisini en çok hissedenler şüphesiz zindan cezası almış olanlardı.Bu hücreler sadece 13 karış uzunluğunda, içinde taş bir yatak bir de tuvalet deliği olan kalın demir kapılı, karanlık yerler. Deniz yükseldiğinde tuvalet deliğinden hücreye dolan su, diz boyutuna geliyormuş. Daha acısı 'geme' denilen büyük fareler hücreye doluyor ve onlardan korunmak isteyen mahkûm; yemek namına kendisine verilen kuru ekmeği, taş yatak üzerinde bir köşeye sığınıp hücrenin en uzak köşesine atarak doymaları için dua ediyormuş.
Sayfa 29 - Özer Turan
Reklam
Böcek ilacı böceği iyileştirmeye çalışmaz, böceği öldürmek için vardır.
Sayfa 11 - Hüseyin HAKANKitabı okudu
Biz mevsimlerin geçişini seviyoruz, kendilerini değil.
Sayfa 38 - Halil EcerKitabı okudu
Çağın karmaşıklığı sevdiğimizin duasında saklıdır.
Sayfa 38 - Halil EcerKitabı okudu
Reklam
"Hayır! Aristotales'in sahici dünyası hiç de sahici değil!"...
Sayfa 11 - Hüseyin HAKANKitabı okudu
Ne yazmalıydı? Nasıl anlatmalıydı? Nasıl anlatılabilirdi ki?
Sayfa 54 - Emine ŞimşekKitabı okudu
Ey sevgililer sevgilisinin en sevgilisi. İşte gene yaralı kuşlar gibi dizlerinin dibine düştüm. Medet, sevdiklerinin hürmetine, seni sevenlerin hürmetine. Ahmet Uluçay.
Reklam
Böcek ilacı böceği iyileştirmeye çalışmaz, böceği öldürmek için vardır.
'' Bir kentte hayran olduğun şey onun yedi yada yetmiş harikası değil, senin ona sorduğun bir soruya verdiği yanıttır. ''
1.006 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.