Kitabın baş karakteri Holden'ın gözünden bakarken yaşamına, diyaloglar öylesine etkili ki karşısındakinin de onu nasıl gördüğünü anlayabiliyoruz. Ergenliğin sancıları, bir ölümün nedeni olarak kendisini gören kardeşin yaşadıkları, duyguları, bir türlü tutunamamanın getirdiği yalnızlık, hatta pedofili, insanların göründüğünden farklı olması akıcı bir dille anlatılmış. Burada hak verip vermemek ya da kahramanla bütünleşmeye çalışmak yok. Siz de Holden'ın yanında yürüyüp onun paylaştıklarını dinliyorsunuz. Yazar kahraman yaratmak için hiç bir kaygı duymamış, içimizden biri işte der gibi anlatmış. Ben kitabı çok sevdim. Başta biraz tereddüt yaşadıysam da sonra elimden bırakamadım.