Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Annemizi mutlu ettiğimizi hissedemezsek, "Kimsenin istemediği bir yüküm. Keşke ortadan kaybolabilseydim. Bu kadar yer kaplamamam gerekir", gibi bir sonuca varabiliriz. Ufalır ve içimizdeki ışığı gizlemeyi öğreniriz.
Annenin kusursuz olması gerekmez, zaten böyle bir şey mümkün de değildir. Şayet bir kusursuzluk durumu varsa, bu, çocuğun bakış açısıyla oluşan bir durumdur.
Reklam
Yeteri kadar iyi olan bir annenin günlük ilişkilerde meydana gelen o kaçınılmaz çatlakları onarabilmesi gerekir. Her zaman doğru davranmayabilir ama hata yaptığında bunu nasıl düzeltebileceğini de bilmelidir.
Pek çok kadın annelik ederken ve partnerlik yaparken bocaladığı için hayıflanır. Ama bir kadın en azından hayatının bir döneminde başkalarının ihtiyaçlarını karşılamaya hazır değilse, aslında annelik görevine de hazır değildir.
Boşluk boşluğu, yokluk yokluğu doğurur. Anne yoksa benlik de yoktur.
Sayfa 152
sevgi istemekten ölecek hale gelmiştim
Sayfa 149
Reklam
Oyuncaksız ve çocuklara asla çocuk gibi davranılmayan evler, ebeveynlerine yabancı olan çocuklar...
Sayfa 144
Başkalarının sizin ne yaşadığınızı tam olarak bilmesi imkansızdır ama biz onların bunu en azından anlamaya çalışmasını isteriz. Deneyimimizi önemsemelerini arzularız. Geçiştirildiğimizde ya da önemsenmediğimizde veya bize gerçekten hissettiğimiz şey dışında bir şey hissettiğimiz söylendiğinde, kendimizi dışlanmış ve yalnız hissederiz.
Sayfa 139
Bağlanma teorisi öncüsü John Bowlby, öfkenin bir çocuğun ihtiyaçlarının karşılanmamasına verdiği doğal bir tepki olduğunu söylemiştir. Bir çocuk sadece annesinin daha da uzaklaşmasına neden olacağını hissederse öfkesini bastırmayı öğrenir.
Sayfa 211Kitabı okudu
Sizin için gerçek anlamda orada olmayan birisine bağlanmak çok acı verir.
Sayfa 121
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.