Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Öfkenin iyileştirici gücü
“Size yapılan şey kasıtlı olmasa bile, öfkelenmenizde bir sorun yoktur. Hatta içinizdeki yaralı çocuğu iyileştirmek istiyorsanız, öfkeli olmanız gerekir,"
Sayfa 210 - İyileşme Süreci
Günlük Tutmak
Dökülen gözyaşlarının, çoğu kez bir dönüm noktasına işaret ettiğini görmüşümdür. Gözyaşları bana 'verimli toprakları' bulduğumu, bunları yazmaya devam etmenin kalbimi açmama yardım edeceğini ve bu sayede benim için bir kaynak oluşturacağını gösterir. Açılan bir kalp, şefkatiyle birlikte belki de acılarımızla baş etmeye çalışırken sahip olduğumuz en önemli kaynaktır.
Sayfa 209 - İyileşme Süreci
Reklam
Duygularınız üzerinde kafa yormak
Herhangi bir duyguya gerçekten dokunduğunuzda (yani onu hissettiğinizde), bu duygu değişir. Yarım adım geriye gidip süreci fark edecek kadar uzaklaşmanın ve sadece duygulara yapışıp kalmamanın faydası olur. Bu yöntem sizi içerikle özdeşleşmekden uzaklaştırır ve genellikle "şahit' denen ve duygunun farkında olmakla birlikte onunla ilişki kurmayan bir parçanıza götürür. Bu da zor duyguları keşfederken, size biraz duygusal mesafe sunar. Ben buna bazen 'duygulardan daha büyük olmak' derim çünkü bir parçanız duyguların dışında kalır.
Sayfa 207 - İyileşme Süreci
Duygularınız üzerinde kafa yormak
Söz ettiğimiz yaralanmaların tabiatı gereği, yoğun duygularınız olabilir ve bunları herhangi bir içerikle ilişkilendirmeyi başaramayabilirsiniz. Ama bu durum bu duyguların göz ardı edilmesi için bir neden değildir. İçerikten ayrı duran duygularımız olabilir çünkü bunlar zihnimizin onları betimlemesinden ve kabul etmesinden önceki, yani sözel evreden önceki anıların bir parçasıdır.
Sayfa 206 - İyileşme Süreci
Güven duygusu içinde geçmeyen ve ebeveynlerin duygusal istismarda bulunduğu bir çocukluk, bu durumu yaşayan kurbanlarını eleştirilere, reddedilmeye ve terk edilmeye karşı aşırı hassas bir durumda ve her zaman tehlike arar bir halde bırakır. Bu aşırı temkinlilik halinin yanı sıra (hiçbir zaman tam olarak gelişmedikleri ya da müdahalelerle yıkılmadıkları için) zayıf kalmış olan kişisel sınırlar, başkalarının duygularını ve motivasyonlarını hissedebilmenize katkıda bulunabilir. Bunun, bilinçsiz, istemsiz ve sık sık meydana gelen bir durum olması halinde, bu kişinin bir empat olduğunu söyleriz. Bunun aşırı bir empati hali olduğunu söylemek de mümkündür. Bunun neden olduğu sorun kısmen, empat olan kişinin genellikle bu deneyimlerin kendisine ait olduğunu sanmasıdır. Bu kişi, neden o kadar öfkeli ya da depresif olduğunu, neden sırtının ağrıdığını düşünür ve bunun delik deşik olmuş olan kişisel sınırları yüzünden bir başka kişiden almış olduğu bir his olduğunu göremez.
Sayfa 177 - Neden bu kadar hassasım?
Küçük yaşlarda sürekli tekrar eden duygusal istismara maruz kalmış bir kurban olduysanız (özellikle de bu hatalı muamele reddedilmişse ya da suç size yıkılmışsa) ve gidecek güvenli bir yeriniz olmadığı için iç dünyanıza sığınmak zorunda kaldıysanız, neyin gerçek olduğundan emin olmadığınız bir durumda kalabilirsiniz. Bu olay gerçekten olmuş muydu yoksa ben bunu hayal mi ettim ya da rüya mı gördüm? diye düşünebilirsiniz. Özellikle de anne sizin deneyimlerinizin büyük bir kısmını inkar ediyorsa ve belki de sürekli olarak kendi versiyonunu yazıyorsa, gerçeklik hissiniz tehlikede olabilir.
Sayfa 176 - Neyin gerçek olduğundan emin olamamak
Reklam
Disosiyasyon kişinin strese ve tehdit edici durumlara karşı öğrendiği bir tepkidir. Burada bir onay ya da bilinçli bir karar değil, istemeden, Ben gidiyorum! durumu söz konusudur. Disosiyasyon birkaç dakika ya da birkaç gün sürebilir ama bazı kişiler hayatlarının büyük bir kısmını, hayatın çoğunlukla duyguları, bedenleri ya da çevreleriyle ilgili olan önemli unsurlarına karşı uyuştukları ciddi bir disosiyasyon hali içinde geçirirler.
Sayfa 175 - Sık sık tekrarlanan ya da süregelen disosiyasyon
Anne kolay kolay sevgi vermediğinde ya da övgüde bulunmadığında, çocuklar çoğu zaman annenin ne istediğini tahmin etmeye çalışırlar ve bunlara uyum göstermek için her çareye başvururlar. Kendilerini dikkatle denetlerler ve erişmeye çalıştıkları birtakım yüksek standartlar yaratırlar. Yeteri kadar iyi olabilirsem, nihayet annemin sevgisini kazanabilirim, diye düşünürler ve bu umudu yetişkinliklerine kadar taşırlar.
Sayfa 167 - Mükemmelliyetçilik ve öz eleştiri
Yetersiz annelik görmüş olan çocukların çoğunun çocuklar için güvenli olmayan pek çok durumda kendi başlarının çaresine bakması gerekmiştir. Anne sizi bir çocuk olarak korumak için orada olmadığında, sinir sisteminiz bunu telafi etmek için bir aşırı uyanıklık kalıbını benimseyebilir.
Sayfa 166 - Emniyette hissetmemek
Bir bebek olarak ilk göreviniz annenin size gelmesini sağlamaktır. Anne bağırışlarınıza yanıt vermediğinde, onun bu davranışı sizde derin bir çaresizlik hissi yaratır. Tepki vermeyen bir anne, benlik hissinizin çevrenizi etkileme becerisine büyük bir zarar verebilir.
Sayfa 165 - Güçsüz kılınmış gibi hissetmek
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.