“Gülümserdi. Önce gözlerini, sonra da incecik gövdesini unuttum. Gülüşünü elimden geldiği kadar uzun bir süre aklımda tuttum, sonra üç yıl önce onu da kaybettim.“
“Yaşarken başımızdan hiçbir şey geçmez. Dekorlar değişir, kişiler girer çıkar, hepsi bu. Başlangıçlar da yoktur. Günler anlamsızca birbirine eklenir durur; sonu gelmez, tekdüze bir ekleniştir bu.
"Eğer elimde olsaydı sizi daima yüksek sesle düşünmeye zorlardım." İviç ister istemez güldü. " "Ama bu çok ahlaksızca bir şey", dedi. "Sözcükler bunun için icat edilmemiştir "
Anılarımı bugünümle inşa ediyorum. Şimdinin içine fırlatılmış, oraya terk edilmişim. Yeniden geçmişe dönmek istiyorum ama tutsaklığımdan kurtulamıyorum.