"Eee neler yapıyorsun bakalım?"...
"Kültür merkezinde Fransızca kursu."...
"Gerçekten ne yapıyorsun?"
"Bitiriyorum," dedi Jelana.
"O biliyor mu?"
"Birazdan söyleyeceğim," dedi Jelana.
Sayfa 256Kitabı okudu
"Eskiden her şeyi çok isterdim, çok para kazanmayı, bunu yaparken de eğlenmeyi. Yani mutluluğu," dedi Jelana'nın sesi, Hans teybi tekrar açtığında. "Hiçbir şey mutlu bir sevişmeden daha çabuk unutulamaz," diyordu kadın ona banttan.
Sayfa 254Kitabı okudu
Jelana gidiyor, diye düşündü.
Kol saatine baktı. Kadın yirmi dakikadan beri onu terk ediyordu. Perde karnında korkunç bir ağrıya ve göğsünde büyük bir sıkıntıya sebep oldu.
Sayfa 254Kitabı okudu
"... yalnız olmayı seviyorum." Jelana'nın sesi normalinden daha yüksek,kız gibi, hevesli, biraz da kırgındı.
"Eskiden değil, ama bugün, onu tanıdığımdan beri, yalnız olmayı seviyorum. Sadece yalnız olduğumda ona katlanabiliyorum. Sapıkça bir durum. Gerçekten sapıkça," diyordu Jelana.
Sayfa 245Kitabı okudu
O avcıydı, Jelana av, diğer her şey köpek sürüsü.
Sayfa 235Kitabı okudu
Sonra her şey o kadar çabuk gelişti ki, Hans artık müdahale edemedi. Jelana'yı nasıl, dünyanın anlamsızlığını ona verdiği acılarla açıklayamadan, dövdüğünü gördü. Onu dövdüğünü görüyor ve aynı zamanda utancın kadını nasıl etkisiz hale getirdiğini görmekten zevk alıyordu. Kadının ona istemediği her şey için yalvardığını görüyordu...
Sayfa 229Kitabı okudu
Hayal ettiği şeyin Jelana'nın umurunda olmadığını biliyordu. Kadın kendini fanteziler tarafından aldatılmış hissetmediğini söylemişti. Önemli olan bunu yaparken kendini iyi hissetmemesiydi.
Sayfa 227Kitabı okudu
Kendini yatağa bıraktı. Hans dikkatle arkasından gelip, ayakkabılarını çıkardı ve korkuyla sol elini kaldırdı. Jelana eteğini çıkardı. Hans sağ eliyle pantolonunu kadının bacakları arasından itti. Kadın onun üzerine oturduğunda gözlerini kapadı.
Sayfa 227Kitabı okudu
Aynı gün ilerleyen saatlerde Jelana pansiyondaki odanın kapısını ayağıyla vurarak açtı. Sen de geliyor musun diye sormuştu Hans daha dükkanın önündelerken. Kadın hayır demeye cesaret edememişti. Kendini ıslak bir kuş gibi hissetmişti, uçup kaçmak için çok ağırdı...
Sayfa 227Kitabı okudu
Jelana'nın bakışlarını yakalayınca Hans yavaşça sağ elini kaldırıp birden kadının boynunu tuttu. Jelana korktu. Havada yanık ten kokuyordu. Değişik olan bir şey daha vardı.
Dükkandan çıktıklarında Schulzke yavaş, çok yavaş yürüdüklerini gördü. Kadın yüksek topuklu çizmeleri, adam elinde sargısı, ikisi de çok üzgündüler. Kadın boynunu tutuyordu. Değişik olan bir şey vardı, diye hatırlamıştı sonradan Schuzlke.
Sayfa 226Kitabı okudu
Erkek akrep dişisine bir evlilik hediyesiyle gelir, diye açıklamıştı Jelana. Örümcek ağlarına takılmış bir sinekle örneğin. Dişi bunu yerken, yani dikkatini başka bir şeye vermişken, damat arkadan üstüne çıkar. Dişi hediyesini bitirir bitirmez arkasını dönüp erkeği yemeye başlar. Başından. Vücut çiftleşmeyi sürdürür, demişti Jelana sessizce gülmüş ve nefes nefese kalmıştı telefonun diğer ucu ucunda.
Sayfa 224Kitabı okudu
Jelana'nın yanına oturduğunda içinde bir sefalet ve aynı anda da bir sabır hissi hakimdi. Bir adam. Artık daha yaşlı. Tutkulu ve tutkuyla davranan...
Sayfa 214Kitabı okudu
Hans kendini ve Jelana'ya bir çift olarak dışarıdan bakmaya çalıştı. Kadın keskin bir bıçak, kendisi âşık bir silgi...
Sayfa 211Kitabı okudu
"Soluğunu tutarsan tutku dokunur," dedi.
"Ya günün birinde soluk vermek zorunda kalırsam?" diye sordu Jelana.
" Zaman geçtikçe insan artık sevmez," demişti Hans.
İkisi de hüzünlenmişti, hoş bir hüzündü bu. Ortak üzüntüleri günü kurtaracaktı, ertesi günü de.
Sayfa 211Kitabı okudu
... Jelana birden, "Ancak yalnız olduğunmda sana katlanabiliyorum," dedi ve bir evin kapısının ardında gözden kayboldu...
Sayfa 208Kitabı okudu