Serinin dördüncü kitabı. Benim şu ana kadar okuduğum ve en beğendiğim kitap bu oldu. Bu sefer ki maceramıza iki yeni karakter daha katılıyor.
Kitabın konusu kısaca şöyle; Oslo’da bir banka soygunu sırasında banka görevlisi öldürülünce, Dedektif Harry Hole soruşturmaya dahil olur. Harry, hiçbir iz bırakmayan soyguncunun peşindeyken, eski kız arkadaşı Anna’nın yemek davetini kabul eder. Akşam yemeğinin ertesinde kendi evinde uyandığında, son 12 saatte neler olduğunu anımsayamadığını fark eder. Anna ertesi gün ölü bulunur, çok geçmeden o geceden haberdar olan biri Harry’yi tehdit etmeye başlar. Harry Hole hem kendini temize çıkarmak, hem de devam eden banka soygunlarını durdurmak zorundadır.
“Herkes âşık olamaz. Âşıkmış gibi davranmayı, konuşmayı filan öğrenirler o kadar. Bazıları öyle ustadır ki bizi uzun süre kandırabilirler. Beni şaşırtan şey başarılı olmaları değil, bunun için uğraşmaları.”
Etrafına baksana. İnsanoğlu kin tutmadan yaşayamaz. Öç almadan, misilleme yapmadan. Okulda ezilen cücenin sonradan multimilyoner olmasının da, toplumun kendisine haksızlık ettiğini düşünen adamın banka soymasının da sebebi budur.
Peki ya demokrasinin temsil ettiği değerler intikam eylemine kurban giderse ? Ya Bir başka ülkenin uluslararası hukuk uyarınca sahip olduğu haklar çiğnenirse ? Suçluları avlarken masum sivillerin haklarından mahrum bırakmakla hangi değerleri savunmuş oluruz sunusunuz ?
Serinin ikinci kitabı olmasına rağmen diğer kitaplardan çok sonra çevirisi yapılmış bir kitap. Keşke hiç zahmet etmeselermiş. Harry Hole serisinin müdavimi bir okur olarak uzak ara en beğenmediğim diyebilirim. Karakterler kimi Norveç kimi Tayland
isimler ve olay örgüsü karışık, hikaye ilgi çekici değil, Harry Hole'un acemilik dönemleri. Kısacası hiç keyif alamadım ve zoraki bitirebildim. Nerede Nemesis, Şeytan Yıldızı, Kardan Adam, Polis, vs. nerede bu. Yeni başlayacak olanlara serinin 3. veya 4. kitabından başlamalarını öneririm.