Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Her şeyin bir sınırı vardır, denir. Ama, açıktır ki bur­juva dalkavuklarının arsızlığının sınırı yoktur. . .
Sayfa 348 - İnter Yayınları, 1989.Kitabı okudu
Siyasi kaderini, devrime karşı komplo kuranların “hükümeti”ne bağIayan “sosyalist” bir partiye ne isim verilir? Sosyal-Devrimciler Partisi'nin önderlerinin “saflığından” söz ediliyor. ‘Dyelo Naroda’nın “miyopluğundan” söz ediliyor. Sosyal-Devrimcilerin “sorumlu” ön­derlerinin bu “faziletlerden” yoksun olmadıklarına kuşku yoktur. Ne var ki okuyucularımız, siyasette saflığın ihanetle sınırdaş bir suç olduğunu düşünmüyorlar mı?
Sayfa 332 - İnter Yayınları, 1989.Kitabı okudu
Reklam
Burjuva diktatörlüğü, proletaryanın ve devrimci köy­lülüğün diktatörlüğünden neyle ayrılır ? Burjuva diktatörlüğünün, azınlığın çoğunluk üzerinde, çoğunluğa karşı ancak şiddet uygulayarak gerçekleştirilebi­lecek olan ve çoğunluğa karşı bir içsavaşı gerektiren ege­menliği olmasıyla. Oysa azınlık üzerinde çoğunluğun ege­menliği olarak proletarya ve devrimci köylülüğün diktatör­lüğü, iç savaşsız tamamen yapabilir. Ama bundan şu sonuç çıkar ki, «yeni» hükümetin siyaseti, askerleri işçilere kar­şı, veya cepheyi cephe gerisine karşı kışkırtmak ve devrimin gücünü kanla boğmak için provoke edilmiş başarısız kısmi eylemler kışkırtma siyaseti olacaktır.
Sayfa 289 - İnter Yayınları, 1989.Kitabı okudu
Her yerde, bütün savaşan devletlerde, emper­yalist savaş atmosferinde bir saldırı siyaseti, özgürlüklerin kaldırılmasını, savaş hali ilan edilmesini, “demirden disip­linin” kurulmasını zorunlu kılmıştır; çünkü maksimum öz­gürlüğün olduğu bir yerde, kitleleri, dünyanın kanını emen vampirler tarafından yönetilen mezbahalara, cezasını çek­meden sürüklemek olanaksızdır.
Sayfa 327 - İnter Yayınları, 1989.Kitabı okudu
Devrimin temel sorunu iktidar sorunudur. Devrimin ka­rakteri, akışı ve sonucu tamamen iktidarın kimin elinde ol­duğuna , hangi sınıfın iktidarda olduğuna bağlıdır. İktidar bunalımı denilen şey, sınıfların iktidar mücadelesinin dışa­ vurumundan başka bir şey değildir. Devrimci bir çığrın ala­met-i farikası aslında, tam da iktidar mücadelesinin onun içinde en keskin ve en yalın karaktere bürünmesidir.
Sayfa 275 - İnter Yayınları, 1989.Kitabı okudu
Marx, Almanya'daki 1848 Devrimi'nin zayıflığını, diğer şeylerin yanısıra, devrimi bileyecek ve onu mücadele ateşi içinde çelikleştirecek güçlü bir karşı-devrimin olmamasıy­la açıklıyordu. Biz Rusların bu konuda kaderimize yakınmamız için hiçbir neden yoktur, çünkü bir karşı-devrime, hem de ol­dukça esaslı bir karşı-devrime sahibiz. Ve Generallerin ve burjuvazinin karşı-devriminin en son eylemleri ve devrimci hareketin karşı dalgası, devrimin tam da karşı-devrimle yap­tığı savaşlarda geliştiğini ve güç kazandığını büyük bir can­lılıkla gösterdi.
Sayfa 255 - İnter Yayınları, 1989.Kitabı okudu
Reklam
Hiç kimsenin , Ulusların iç yaşantısına zor kullanarak müdahale etmeye ve zorla onların hatalarını “düzelt­meye” hakkı yoktur. Uluslar kendi içişlerinde mutlak ege­menliğe ve kendi yaşantılarını diledikleri gibi düzenleme hakkına sahiptirler.
Sayfa 193 - İnter Yayınları, 1989.Kitabı okudu
Biz halkların bir devlet bütünlüğü halinde birleşmesine kesinlikle karşı değiliz. Biz, büyük devletlerin küçük devlet­Iere bölünmesine kesinlikle taraftar değiliz. Çünkü açıktır ki, küçük devletlerin büyük devletler oluşturacak şekilde bir­leşmesi, sosyalizmin gerçekleştirilmesini kolaylaştıran koşullardan biridir. Ama biz, birleşmenin mutlaka gönüllü bir birleşme olmasından yanayız, çünkü ancak böyle bir birlik hakiki ve kalıcıdır.
Sayfa 192 - İnter Yayınları, 1989.Kitabı okudu
Yalnız Avrupa bize yol gösterebilir diyen modası geçmiş düşünceyi atmalıyız. Dogmatik Marksizm ve ya­ratıcı Marksizm vardır. Ben sonuncusundan yanayım.
Sayfa 172 - İnter Yayınları, 1989.Kitabı okudu
Sovyetler hakkında. İktidar Sovyetlere şeklindeki eski sloganımızı geri çektiğimizde, bu, 'Sovyetlere karşı olduğu­muz anlamına gelmez. Tam tersine, Sovyetlerde, hatta kar­şı-devrimi gizleme vasıtası olan Sovyetler'in Merkez Yürütme­ Komitesi'nde bile çalışabiliriz ve çalışmalıyız. Gerçi Sov­yetlerin şimdi yalnızca kitleleri birleştiren organlar olduğu doğrudur, ama biz kitleler nerdeyse ordayız ve atılmadıkça Sovyetleri terketmeyeceğiz. İktidar onların elinde olmadığı halde, fabrika komitelerinde ve belediye encümenlerinde kal­mıyor muyuz? Sovyetlerin içinde kalıyoruz ama, Sosyal-Dev­rimcilerin ve Menşeviklerin taktiğini teşhir etmeye devam ediyoruz.
Sayfa 171 - İnter Yayınları, 1989.Kitabı okudu
Reklam
Bir slogan, devrimci bir kurumun örgütlenme biçi­mi tarafından değil, fakat onun etini ve kanını oluşturan özü tarafından belirlenir.
Sayfa 165 - İnter Yayınları, 1989.Kitabı okudu
Talihsizliğimiz, Rusya'nın bir küçük-bur­juva ülkesi olması, bunların şimdilik hala Kadetlerle uzla­şan Sosyal-Devrimcilerin ve Menşeviklerin peşinden gitme­sidir. Ve kitleler, burjuvaziyle uzlaşma fikrinden hayal kı­rıklığına uğrayıncaya kadar, devrim duraksayacak ve tökezleyecektir.
Sayfa 163 - İnter Yayınları, 1989.Kitabı okudu
Liberal burjuvazi ve İngiliz-Fransız sermayesi, kapita­listlerin ve çiftlik sahiplerinin iktidarı temellerinde sarsıl­madan kalırken, kitlelerin şevkini canlandırıp, bunu büyük bir savaş için kullanmak amacıyla Rusya'da, Jön Türklerin yaptığına benzer küçük bir devrim yapmak istiyorlardı.
Sayfa 159 - İnter Yayınları, 1989.Kitabı okudu
Üçüncü bir yol yoktur, ve üçüncü bir yol arayan Men­şevikler ve Sosyal-Devriniciler, kaçınılmaz olarak gemiyi ka­raya oturtacaklardı.
Sayfa 129 - İnter Yayınları, 1989.Kitabı okudu
Biz, Marksistler olarak şunu demeliyiz: Bu bir kuruluşlar sorunu değildir, sözü edilen kuruluşun hangi sınıfın siyasetini yürütmekte olduğu sorunudur. Biz kayıtsız-koşulsuz , içinde çoğunluğa sahip olduğumuz Sov­yetlerden yanayız, ve böyle Sovyetler yaratmak için elimiz­den geleni yapacağız. Ama iktidarı karşı-devrimle ittifak içi­ne girmiş olan Sovyetlere devretmek - bunu yapamayız. Söylediklerim şöyle özetlenebilir : Hareketin barışçıl ge­lişme yolu sona ermiştir, çünkü hareket, sosyalist devrim yoluna girmiştir. Köylülüğün en yoksul tabakaları dışında, küçük burjuvazi, şimdi karşı-devrimi destekliyor. Bu yüzden şimdiki aşamada “Tüm İktidar Sovyetlere!” sloganının modası geçmiştir.
Sayfa 121 - İnter Yayınları, 1989.Kitabı okudu
190 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.