Ulusal Sovyet Hükümetlerinin tanınma isteğiyle başvurmaları üzerine Rusya Sovyet iktidarı, ku­rulan Sovyet Cumhuriyetlerinin tam bağımsızlıklarını koşul­suz olarak tanımakla yanıtladı. Böylece Sovyet iktidarı, mil­liyetlere karşı her türlü zor kullanmayı reddeden ve miliyetlerin emekçi yığınlarının gelişimi için tam özgürlüğü talep eden eski, sınanmış politikasını izledi. Sovyet iktida­rı, karşılıklı anlayışın ancak karşılıklı güven temelinde ger­çekleşebileceği ve halkların sağlam ve yıkılmaz birliğinin ancak karşılıklı anlayış temelinde inşa edilebileceği konu­sunda açıktı.
Sayfa 208 - İnter Yayınları, 1990, 1.baskı.Kitabı okudu
Emperyalizmin gücü, efendilerini zenginleştiren ve ken­di elleri ile kendi zincirlerini yapan halk kitlelerini karan­lıkta tutmasından gelmektedir. Ne var ki, kitlelerin karanlığı kalıcı değildir, kitlelerin hoşnutsuzluğunun büyümesi, devrimci hareketin genişlemesi ile zaman içinde kaçınılmaz olarak yok olma eğilimindedir. Emperyalistlerin sermayele­ri... fakat sermayelerin kaçınılmaz olan karşısındaki aciz­liğini kim bilmez? İşte bunun için emperyalizmin egemenliği kalıcı, istikrarlı değildir.
Sayfa 212 - İnter Yayınları, 1990. 1.baskı.Kitabı okudu
Reklam
Burada, Çarlık Hükümeti'nin Do­ğu halklarını boğmaya yönelik emperyalist politikasını, ken­dini Doğu'daki kenar bölgelerin sahibi olarak gören Rus tüc­carının açgözlülüğünü ve doymazlığını, nihayet müslüman halkları ortodoks kilisenin kucağına çekmek için ne olursa olsun bütün araçları kullanan Rus papazlarının cizvit po­litikasını kastediyoruz -tüm bunlar, Doğu halklarında Rus olan her şeye karşı güvensizlik ve kızgınlık yaratmıştır.
Sayfa 216 - İnter Yayınları, 1990, 1.baskı.Kitabı okudu
Doğu'da Sovyet iktidarının bir kalesini inşa etmek, Ka­zan'da, Ufa'da, Samarkant'ta, Taşkent'te, Doğunun aşağı­lanmış halklarının kurtuluş yollarını aydınlatan bir sosya­list fener dikmek - işte görev budur.
Sayfa 218 - İnter Yayınları, 1990, 1.baskıKitabı okudu
Görev, koyunu keçiden ayırmak, kendimiz ile yabancı unsurlar arasına bir ayrım çizgisi çekmek, her yerde deneyim sahibi devrimcilerden oluşan kadrolar örgütlemek, bu kad­rolara açık bir program ve sağlam bir taktik vermek, son olarak, kadroları jandarmanın saldırılarına dayanabilmek için yeterince gizli, fakat aynı zamanda kitleleri uygun bir anda savaşa sokabilmek için onlarla yeterince bağa sahip, profesyonel devrimcilerin yekpare bir mücadele örgütünde birleştirmekti.
Sayfa 278 - İnter Yayınları, 1990, 1.baskıKitabı okudu
Bir bütün olarak hareket anılarla yaşayamaz; açık bir hedefe (program), sağlam bir çizgiye (taktik) gereksinimi vardır.
Sayfa 283 - İnter Yayınları, 1990, 1.baskıKitabı okudu
Reklam
Geri118
188 öğeden 181 ile 188 arasındakiler gösteriliyor.