“Binlerce kez beter olsun gece, senin ışığın yoksa."
Aşkın belki de en saf, en çıplak, en talihsiz haliyle anlatıldığı W. Shakespeare’in kaleme aldığı bu eser yayınlandığı dönemden günümüze kadar hala önemini yitirmemiş, zamana meydan okuyan nadide eserlerde biri. Başkahramanlarımız Romeo ve Juliet’in birbirlerine olan aşklarının tarifi eser boyunca kalbinize dokunan, aşkı bir kez daha iliklerimize kadar hissettiren türden. Aşkın yaş, statü, zaman, mekan fark etmeksizin hiç beklediğimiz bir anda bizi içine çeken o büyülü havasının, ilk heyecanın, merakın, mutluluğun ve üzüntünün mükemmel bir şekilde harmanlandığını hissediyoruz her satırda. Uzun zamandır okumak istediğim ama hep ertelediğim bir kitaptı, keşke daha önce okusaydım dedim bitirir bitirmez. Aşkın her koşulda var olduğunu hissetmek isteyenler için ertelenmemesi gereken bir eser.
Romeo ve JulietWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202260,7bin okunma
O hemen uyudu ama Annie'nin gözüne uyku girmedi; horlamasını dinlemiş ve ona sinir olmuştu. Zaman zaman herkes eşine antipati duyar, bunu biliyordu. Ama o karanlıkta öylece yatarken Duncan'ı hiç sevip sevmediğini düşünerek saatler geçirdi.
"...Ben seni istiyorum. Şimdi. Bir hafta sonra, bir yıl, on yıl sonra. Sen ne zaman hazır olursan. Benim istediğim hiçbir zaman değişmeyecek. İstediğim sensin. Sadece sen. Çıplak ya da giyinik olman benim için fark etmez."
YÜZÜNE YAZDIKLARIM/28 Mart
Alya'ma
Yüzlerimiz ölüm ilanı vaktin
İnkar etme, "yoruldum" deyişinden belli bu
Tesettüre girişinden bana her gelişinde
Akşam saat dokuzda
Kalkıp uyumaya gidişinden.